TÜRKLERDEN Topladığımız Paralarla Kürdistan'ı Kurabiliriz

“ATATÜRK ismini kullanırsak bunu daha rahat yapabiliriz. Hem para toplar hem destek alırız, kampanyalar düzenler, TÜRKLERDEN topladığımız paralarla, KÜRTLERİ daha bilinçli hale getiririz, cahil insanlarla KÜRDİSTAN’ı kuramayız, Hristiyanlığı bu şekilde daha rahat yaymamız da mümkün.”

Bu sözler 12. Dalgada göz altına alınan Türkan Saylan’a ait. Türkan Saylan’ın kapatma davasından, muhtıra girişimlerine; PKK’lılara burs vermeden, misyoner faaliyetlere kadar pekçok noktada adı geçiyor. İşte hızlı tur.

13 Aralık 1935 günü İstanbul’da dünyaya geldi. Cumhuriyet döneminin ilk mütahhitlerinden Fasih Galip Bey ile evlendikten sonra müslüman olup Leyla adını alan İsviçreli Lili Mina Raiman çiftinin beş çocuğunun en büyüğüdür. 1957’de evlenmiş, iki oğlan çocuk annesi olmuştur. Biri grafiker diğeri hekim iki oğlundan iki torunu vardır.

Masonluk, Tek Göz Kültü ve İlluminati

“Mason”un anlamı, “duvarcı”dır. Masonluk, Süleyman Mâbedi’nde çalıştığı iddia edilen duvarcı ustası Hiram Usta’yı kendisine örnek alır.

“Tek Göz”, “Horus’un Gözü” ve Deccâl’in Simgesi!

George Walker Bush, masonların Skulls and Bones Society (Kuru kafa ve Kemikler) Siyah Mason Locası’na üyedir. (SBS).

Bir Ortaçağ Mafyası: Tapınakçılar

Truva Konsülü’nden sonra, Tapınakçılar büyük bir hızla güçlerini ve sayılarını artırıp dönemin en güçlü ve en korkulan şövalye tarikatı haline geldiler. Büyük bağışlar toplamış, özel vergi gelirleri elde etmiş, inşaat, tarım, hayvancılık, nakliye, denizcilik gibi sektörlerde önemli yatırımlar yapmışlardı. Fakat bu çalışmalar ana gelir alanı olmaktan çok, göstermelik faaliyetlerdi; çünkü tarikatın asıl gelir kaynağı kara paraydı.

Tapınakçıların karanlık sermayelerini oluştururken kullandıkları yöntemler, organize suç örgütlerinin günümüzde kullandıkları yöntemlerden farklı değildi. Kaldı ki, bugün mafya sistemi olarak bilinen örgütlü suç yöntemlerini tarihte ilk defa icat edenler aslında onlardı.

Haçlı – Tapınakçı Zihniyeti

Tapınakçıların kim olduklarını, nasıl ortaya çıktıklarını ve gerçek amaçlarını anlamak için, Haçlı Seferleri’ne kadar uzanmak gerekir; çünkü Tapınakçı tarikatını kuranlar, Kutsal Toprakları kurtarma ve koruma bahanesiyle Filistin bölgesine gelip yerleşmiş Haçlı Şövalyeleri içinde yer alan bir gruptur.

Haçlı Seferleri’nin başladığı dönemde, Avrupa’da karanlık bir dönem yaşanıyordu. Bir yandan fakirlik, açlık ve cehalet, küçük krallıklar ve feodal beylikler arasındaki iktidar mücadeleleri, hiç bitmeyen savaşlar; diğer yandan kuzeyden gelen barbar akınları Avrupa’yı yaşanmaz bir yer haline getirmişti. Yeni yeni gelişmeye başlayan ticaret ve zanaatkarlık, Avrupa’nın ihtiyaçlarını ve güç arayışını karşılamaya yetmiyordu. Bu karmaşanın içinde, Katolik Kilisesi, halk arasında büyük bir etkiye sahip olan misyoner tarikatlar sayesinde Avrupa’nın en güçlü ve en etkili kurumu haline gelmişti.

Akademisyenleri Hıristiyanlaştırmak İçin 800 Milyon Dolar

Akademisyenleri Hıristiyanlaştırmak için 800 milyon Dolar Dünya genelinde milyarın üzerinde Hristiyan var. Dünyanın parasal açıdan zengin bölgelerinde yaşayan Hıristiyanlar var. Amerika merkezli önemli bir vakıf bu hıristiyanların miras yediler gibi sadece Anneden – babadan kalma gelenekle kendilerini Hıristiyan olarak addetmelerini istemiyor. Özellikle akademik çevrelerde – daha çok enstitü odaklı kuruluşlarda muazzam mali kaynak ve destekler sağlayarak Hıristiyanlığın misyonerlik faaliyetini bir başka boyuttan yürütüyor.

Para Bilimi imanlı kılıyor yaklaşımı ile bu habere Almanya’da haftalık olarak yayınlanmakta olan Die Zeit gazetesi yer vermiş. Kısa bir haber. Muazzam servete sahip, dikkatle takip edilmesi gereken bu vakfı YÖK’in mercek altına alıp izleyecek hali yok. Bizdeki enstitüler de bu vakfın paralarından istifade edebilecek boyutta olmadığına göre tehlike çanları kimin için çalıyor dersiniz? Tabiî ki bilhassa Avrupa’da faaliyet gösteren enstitü mensubu bilim adamları için. Vakfın adını merak edenler http://www.zeit.de adresine bakabilirler.

Şeytani İttifak Türkiye'ye Depremle Girecek

Pek müstesna okurlarım…

Şeytanilerin çalışmalarına son gaz verdiği şu harc-ı alemde, sürekli sahada olduğum için yazmaya vakit bulamıyorum, ancak yakınımızda olanlar şifai/sözlü olarak mevzuları ALLAH’ın izniyle önceden takip edebiliyorlar…

Bundan bir ay önce Baki Günay kardeşimi aramış, yakında İstanbul sallanacak görünüyor demiştim… 3.3 büyüklüğünde maalesef bir sallantı yaşadık… EVELALAH, maalasef kendileri de şahidimiz olmuştur!… Ayrıca bir ada devletin suların altında kalacağını da ilave ettik… Ancak tüm çabalarımıza rağmen bu ada devleti tesbit edemedik.. Çok ölü görünüyordu ama pek çok…

Ayasofya, Siyon Yılanı Ve Son Perde

İsrael bilginlerinin üçüncü dersinde, Yahudilerin dünya hakimiyetine doğru ilerleyişleri bir yılan resmi ile tasvir edilmiş bulunmaktadır. Serge Nilus’un kitabının, Amerikan ve Alman baskılarında mevcut olmayan son kısmında, Avrupa devletlerini bir çember içine aldığı zaman sonuna kadar zafere ulaşacağı iddia edilen Yahudi kudret ve satvetinin sembolü hakkında çok garip bilgiler verilmektedir. Yahudi geleneklerine bakılacak olursa, bu keramet Hz. Süleyman zamanına dayanmaktadır.

Yılanın başı Yahudi önderlerini ve mahremlerini temsil etmektedir. Bu baş milletlerin her birinin kalbine girerek, onların ahlakını ifsad ve binnnetice yok edecektir. Bu yılan rivayete göre, Siyondan yani Kudüs’ten hareketle, zafer turunu tamamladıktan sonra, tekrar Kudüs’e dönecektir.

Deniz Fenerine Misyoner Tuzağı

Aydin Dogan`in ekmegini yedim. Muessesesinde ögrencilik yillarimda calistim. Ehliyetimi verdigi ikramiye ile BIRLIK VAKFI`ndan Dogan Medya`dan aldigim maasla aldim. Alnimin teri ile kazandigim para… Ama veli nimet oldugu icin ahde vefayi önemserim.

Cocukluk cagimda tanimaktan iftihar ettigim bir buyugum „ Tanidiklarinizi, dostlarinizi donem donem arayarak ziyaret edin, hangi ahval üzere olduklarini takip edin“ der, insanlarin degisebilecekleri konusunda bizleri uyarir, bu hususa cokca dikkat etmemizi onerirdi.

Deniz Fenerine Misyoner Tuzağı

Aydin Dogan`in ekmegini yedim. Muessesesinde ögrencilik yillarimda calistim. Ehliyetimi verdigi ikramiye ile BIRLIK VAKFI`ndan Dogan Medya`dan aldigim maasla aldim. Alnimin teri ile kazandigim para… Ama veli nimet oldugu icin ahde vefayi önemserim.

Cocukluk cagimda tanimaktan iftihar ettigim bir buyugum „ Tanidiklarinizi, dostlarinizi donem donem arayarak ziyaret edin, hangi ahval üzere olduklarini takip edin“ der, insanlarin degisebilecekleri konusunda bizleri uyarir, bu hususa cokca dikkat etmemizi onerirdi.

Beş Adam Rusları Dehşete Düşürdü

Teşkilat-ı Mahsusa’dan Kuşcubaşı Hacı Sami ve dört arkadaşı Keşmir üzerinden Pamir dağlarını aşarak Batı Türkistan’a sızdı. 1916’daki, Ruslara büyük kayıplar verdiren Yedi-Su İsyanları’nda önemli rol oynadılar

Hind ihtilalini hazırlamak için Hindistan’a giden altı kişilik ekibin başında Kuşcubaşı Eşref vardı. Ekibin elemanları Hacı Selim Sami, Emrullah Barkan, Adil Hikmet, İbrahim Haklıer ve Tatar Hüseyin ‘di. Ekip Bombay’a giderken savaş patlak verdi. Enver Paşa, Eşref Beyi geri çağırdı. İngilizler, ekibin peşindeydi. Yol haritası değişmişti. Eşref Bey, dostu Maskat Emirine uğrayıp İstanbul’a, diğerleri ise Orta Asya’ya