Kalp Krizinden Korunmanın Yolları

Mayıs 28, 2009

Kalp krizi herkesin başına gelebilir. Kalp krizinin oluşmasında sizin genleriniz, ne yediğiniz, ne kadar spor yaptığınız gibi birçok faktör rol oynuyor.
İyi haber yaşam şeklinizdeki bazı değişikliklerle kalp krizini önleyebilirsiniz. Howstuffworks’te yer alan habere göre, size kalp krizinden korunmanın 10 yolu:

Egzersiz yapın: Ağırlık kaldırdığınızda kaslarınız daha çok güçleniyor ve sağlıklı hale geliyor. Kalbiniz de kastan oluşuyor, bu nedenle aynı durum kalbiniz için de geçerli. Doktorlar, haftada 3 kez 30 dakika kardiyovasküler egzersiz öneriyorlar. Eğer koşmayı sevmiyorsanız, biraz tenis oynayabilirsiniz ya da yüzmeyi deneyebilirsiniz. Yüzemiyorsanız, köpeğinizi gezdirebilirsiniz.

İyi uyuyun: Uyku temel ihtiyaçlarımızdan biridir. Herkes için değişse de doktorlar günde en az 8 saat gece uykusu öneriyor. Yetişkinlerin yüzde 60’ının uyku problemi var, ancak sadece yüzde 37’si tedavi istiyor. Araştırmalara göre, çok az ya da çok fazla uyumak kan basıncınız üzerinde olumsuz etki yapıyor.

Aspirin için: Düşük dozlarda aspirin kanı incelterek, kalp krizinden koruyor. Amerikan Kalp Derneği de ilk ve ikinci kalp krizi risklerini önlemeye yardımcı olduğunu belirtiyor.

Kolesterolünüzü düşürün: Kolesterol kötü bir darbedir. 2 çeşit kolesterol var. Biri karaciğerde üretilen ve vücut hücrelerinin fonksiyonunda rol oynuyor. Sağlıksız beslenme, hareketsizlik, sigara, fazla kilolar, yaş ve kalıtsal faktörler yüksek kolesterol seviyelerine sebep olabilir. Yüksek kolesterol seviyeleri, kan damarlarının zamanla tıkanıp daralmasına yol açabilir. Bu birikim çok yavaş gerçekleşir. Kan damarları daraldıkça, kalbe giden kan azalır. Kalbe giden kanın sınırlandırılması, göğüs ağrısına (anjin) yol açabilir. Kalbe giden kanın büyük ölçüde azalması veya tamamen durması ise kalp krizi ile sonuçlanabilir. Düşürmek için sağlıklı bir diyet uygulamalı ve egzersiz yapmalısınız. Ayrıca ilaç tedavisi de kolesterolünüzün düşmesinde yararlıdır.

Kan basıncınızı düşürün: Birçok insan kan basıncı kelimesini duymuştur ve hatta ne anlama geldiğini bilir. Kan basıncı, kanın arter duvarına yaptığı basınçtır. Kan basıncınız ölçüldüğünde, 2 tane okuma vardır, sistolik (90-140 mmHg) ve diyastolik (60-90 mmHg). Tansiyonunuz 120-139/80-89 aralığında ise prehipertansiyon, bu değerlerin üzerinde ise hipertansiyon (yüksek tansiyon) hastası olduğunuz anlamına gelir. İlk önce tansiyonunuzu düzenli olarak ölçtürmelisiniz, daha az yağlı yiyecekler yemeli, tuz alımını azaltmalı, alkol ve sigarayı bırakmalısınız ve egzersiz yapmalısınız.

Sakinleşin: Stresli olmak iyi değildir ve vücudunuzda bazı hastalıkların oluşmasına neden olabilir. Bilim adamları, kalp krizi geçiren insanların stresli mesleklere sahip olduklarını tespit ettiler. Stresli olunca kalbiniz daha hızlı atar, kan basıncınız yükselir. Stres seviyenizi azaltarak kalbinizin çarpmasını yavaşlatabilirsiniz, aynı anda kan basıncınız da düşecektir. Stresli bir işiniz varsa, işten sonra arkadaşlarınızla beraber vakit geçirin, yürüyüş yapın. Bunlar da işe yaramazsa, profesyonel yardım alın ve psikoloğa gidin.

Sigarayı bırakın: Sigara içen herkes bunun sağlıklı olmadığını bilir, sorun bırakmanın çok zor olmasıdır. Birçok insan sigarayı bırakmadığı için akciğer kanseri başka olmak üzere çeşitli hastalıklara yakalanıyor. Öncelikle sigarayı azaltmayı deneyin. Nikotin tedavisi ya da bazı ilaçlar farklı farklı kişiler için sigarayı bırakmada yararlı olabilir.

Koruyucu röntgenler çektirin: İşte size koruyucu hekimlik, diğer bir deyişle problem oluşmadan onu durdurmaya çalışmak. Koruyucu sağlık röntgenleri size ve doktorunuza kardiyovasküler hastalık için ne kadar risk altında olduğunuzu açıklar. Basit kan testleri, muayeneler ve ultrasonlar ile gelişebilecek bir hastalığı önleyebilirsiniz.

Ailenizin sağlık durumunu öğrenin: Bazı aileler asla boşanmamıştır ve her şey hakkında dürüst ve açıktır. Diğer aileler ise tam tersidir. Boşanmadan, ölümden dolayı ailenin sağlık durumu çeşitlidir. Bazı insanların belirli hastalıklara karşı genetik yatkınlığı vardır. Ailenizdeki kronik hastalıkları araştırın.

Kalp dostu diyet uygulayın: Kalp dostu bir diyet uygulamak, kan basıncınızı ve kolesterolünüzü düşürmede size yardımcı olur, kilo alımınızı sınırlar. İşlenmiş gıdalardan uzak durun. Haftada en az 2 kez balık yiyin ve bol bol taze sebze-meyve tüketin. Omega 3 yağ asitleri bakımından oldukça zengin olan Somon balığı, damar plağı oluşumunu azaltacaktır.


Nar, Kolestrolü Düşürüyor

Mayıs 1, 2009

Suruç ilçesine bağlı Onbirnisan (Aligör) beldesinde satışa sunulan Suruç narı, incecik kabuğu, mayhoş tadı, kıpkırmızı rengiyle dünyanın en iyi narları arasında gösteriyor.

Çiftçilerin bu taleplerini kendi ekolojik bahçesinde yetiştirdiği fidanlarla karşılamaya çalıştığını söyleyen Ziraat Mühendisi Mehmet Tekçe, “Nar bahçesi ekmek isteyen çiftçinin tercihi ekolojik olarak yetiştirilen Suruç narı oluyor. Suruç narına talep çok olduğundan, bu talebi zor karşılıyoruz” dedi.

Tekçe, Suruç narı çeşidinin dünya meyvecilik tarihine geçerek, dünyanın en iyi nar çeşitleri arasında gösterildiğini kaydederek, “Suruç narı birim alanda diğer nar çeşitlerine göre daha fazla ürün veriyor.

Ayrıca Suruç narı önemli özellikleri vardır. Tansiyonu düzenliyor. Kalbimizi koruyor ve kalbimizin düzenli çalışmasına destek oluyor. Ayrıca Suruç narı enfeksiyonlara karşı vücut direncini koruyup, yorgunluğu gideriyor. Bağışıklık sistemini hastalıklara karşı koruyan Suruç narı kolesterol ve kan şekerimizi düzenliyor. Cildimizin pürüzsüz görünmesini de yardımcı oluyor” diye konuştu.


Çocuğun erken sünnet edilmesinin faydası

Nisan 30, 2009

Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Selami Sözübir, çocuğun erken sünnet edilmesinin idrar yolu enfeksiyonu geçirme riskini azalttığını bildirdi.
Sözübir, yaptığı yazılı açıklamada, sünnetin hem cerrahi, hem de psikolojik yönüyle üzerinde önemle durulması gereken bir işlem olduğunu, bu nedenle operasyonun uzman ellerde yapılması gerektiğini kaydetti.
Sünnet işlemine gerekli cerrahi itinanın gösterilmemesi halinde kanama, enfeksiyon, idrar yolları ve penise kalıcı hasarların verilmesi gibi önemli komplikasyonların ortaya çıkabileceğini belirten Sözübir, Türkiye’de her yıl yüzlerce çocuğun sünnet sonrası komplikasyonlarla hastanelere getirildiğini vurguladı.
Sözübir, sterilizasyonun tam uygulanmaması, aynı aletlerin kullanılması ve özellikle toplu sünnetlerin bu komplikasyonların görülme oranını arttığını bildirdi.
Sünnetin çocuk psikolojisi üzerinde çok önemli etkileri olduğunu işaret eden Sözübir, psikolojik açıdan olumsuz etkilenen çocuğun, ilerideki cinsel hayatına yansıyabilecek birtakım sorunların olabileceğini kaydetti.
Sözübir, gerek cerrahi işlem olarak, gerekse psikolojik etkiler açısından sünnette lokal anestezinin bir an önce terk edilmesi gerektiğini, genel kanının tersine lokal anestezinin daha riskli olduğunu savundu.
Cerrahi işlemin ve bakımın kolaylığı, yara iyileşmesinin çabuk olması ve psikolojik travma oluşturmaması gibi avantajları nedeniyle yeni doğan sünnetinin son zamanlarda daha sık uygulanır hale geldiğini ifade eden Sözübir, prematüre, ailesinde hemofili veya diğer kan hastalığı öyküsü bulunan doğuştan ”pipi anomalisi” olan bebeklerin yeni doğan dönemde sünnet edilmemesi gerektiğini bildirdi.
Sözübir, 2–4 yaş arası çocukların zorunlu olmadıkça sünnet ettirilmemesi, 1 yaşını da geçmiş çocukların ise sünnet ettirilmesi için 6-7 yaşının beklenmesi gerektiğini ifade ederek, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
”Çocuğun erken sünnet edilmesi idrar yolu enfeksiyonu geçirme riskini azaltıyor. Sünnetsiz çocukların idrar yolu enfeksiyonuna sünnetli olan gruba oranla 8 ile 15 kat fazla yakalandığı gösterilmiştir. 400 bin erkek bebek üzerinde yapılan çalışmalarda idrar yolu enfeksiyonu oranı sünnetsiz çocuklarda yüzde 7, sünnet olan bebeklerde ise yüzde 0,7 olarak bulunmuştur.”


Öksürüğe Çözüm

Nisan 8, 2009

Simavlı aktarlar öksürüğe ıhlamur ve içerisine konularak kaynatılan içilen bitkilerin yarar sağladığını söyledi. Simav’da aktarlık yapan emekli öğretmen Salih Zeki Önel (62), öksüren insanların ıhlamur ve beraberindeki bitkilerin kaynatılarak çözüm bulacağını söyledi. Önel, “Nefes darlığı, astım gibi gribal şeylere en güzel ıhlamur, papatya, kuşburnu, zencefil, kabuk tarçın, karanfil gibi bitkiler yarar sağlıyor. Bunların her birinden ıhlamurun içine atılarak kaynatılıyor ve içiliyor. Sabah ve akşamları birer bardak içiliyor. Hariçten limon, portakal veya elma kabuğu içine atılabiliyor. Bronşlara, nefes darlığına çok iyi geliyor. Öksürüğe iyi gelir, göğüsleri yumuşatır” dedi.


Fast food beyin sağlığını bozuyor

Mart 9, 2009

‘Zihin Sağlığı Vakfı’nın araştırmasına göre, yararlı yağların, vitamin ve minerallerin eksik alınması ile fast food tarzı beslenme, ‘depresyon, Alzheimer ve şizofreniye’ neden oluyor

Yazının devamını oku »


Zayıflama İlaçları Sağlıklı Mı?

Mart 9, 2009

Türkiye’de satılan zayıflama haplarının çok azının sağlık bakanlığından onaylı olduğunu düşünürsek kullanılan ve genellikle doğal diye tabir edilen bu haplar ne kadar sağlıklı olabilir?

Piyasada halka satılan çoğu ürün doğal ve bitkisel adı altında satılıyor fakat uzmanlar bu ilaçların aksine kimyasal ve hatta öldürücü olduğu konusunda uyarıyor. Zayıflama ilaçları genelikle gıda takviyesi olarak tanımlıyor kendini; fakat bu ilaçlar beyindeki yeme isteğini azaltıp insanın iştahını kesiyor ve bu şekilde kilo vermeye sebep oluyor. İştah kesici madde olan sibutramin’in bu ilaçlarda yüksek dozda kullanılması ise ölümcül olabiliyor. Yazının devamını oku »


Panik atak nedir?

Mart 9, 2009

Panik atak, aniden ortaya çıkan yoğun korku, sıkıntı ve endişe nöbetidir. Bu nöbet şiddetli olarak genellikle 10-30 dakika arası sürer ve sonra yavaş yavaş şiddeti düşer.

Panik atak nöbeti yaşayan kişi çok kötü birşey olacağı veya öleceği hissine kapılır. Kendisini kurtaracak birisi veya bir sağlık kuruluşu arar. Genellikle bir sağlık kuruluşuna giden hasta psikolojik olarak rahatlama hisseder.

Yazının devamını oku »


Kuşburnu: Vitamin Deposu

Mart 6, 2009

Önce bir vitamin deposu olma özelliklerinden söz edelim. Portakalın C vitamini deposu olduğunu biliyoruz. Kuşburnunda bulunan C vitamini portakaldan kat kat fazla. (100 gramında 500-1700 mg).

C vitamininin yanı sıra A, B1, B2, K, P vitaminleri ile, protein, mineraller, potasyum, sodyum, kalsiyum, magnezyum, fosfor, meyve asitleri ve şeker bulunuyor. Çekirdeğinde ise vanilin var.

Yazının devamını oku »


Vitamin Deposu Besinler

Mart 6, 2009

ARAŞTIRMACILAR vitamin takviyeleri yerine sağlıklı beslenmeye, bu vitaminleri doğal yollardan almaya ve egzersize ağırlık verilmesi gerektiği yönünde açıklamalar yaptı. The Independent gazetesi de ‘A’dan Z’ye Vitaminler’ başlıklı haberinde, hangi vitamin ve mineralin hangi doğal besinlerde bulunduğunu ve vücutta ne gibi faydaları olduğunu anlattı:
Yazının devamını oku »


Balık Yağı Hapları

Mart 6, 2009

Protein A, B, D, E ve K vitaminleri, kalsiyum, magnezyum, demir, selenyum ve fosfor gibi insan vücudu için gerekli vitamin ve mineraller içeren balığı, özellikler içerdiği yağ ve yağ asitleri diğer hayvan etlerinden üstün kılıyor. Balıkta doymamış yağ asitlerinin, doymuş yağ asitlerine oranla daha fazla olduğunu söyleyen bilim adamları, özellikle Omega 3 doymamış yağ asitlerine dikkat çekiyorlar. Bebeklik ve çocukluk çağında sinir sistemi ve beynin gelişmesinde yardımcı olan Omega 3, ileri yaşlarda ise genel sağlığın korunması açısından büyük önem taşıyor.

Yazının devamını oku »