Onlar Türkçe'yi Dünya Dili Yaptılar

Haziran 12, 2009

AZERBAYCANLI GARDAŞLAR DA KURTLAR VADİSİ İZLEYİCİSİ. GARDAŞLARIN DURUŞLARI GİBİ KENDİLERİ DE ÇOK ASİL.

Simavlilar.com sizin için oradaydı! 7. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları için Türkiye’de bulunan 115 ülkeden 700 katılımcının çoğunluğunu oluşturan çocuklar ve gençler, tam bir Türkiye ve Türkçe sevdalısı… Fotoğrafların altındaki yorumları okumayı ve videoyu izlemeyi unutmayın. Bu gençlere hayran kalacaksınız!

Misafir öğrenciler, Türkçenin bir gün mutlaka ”dünya dili olacağı” görüşünü dile getirdi.

Olimpiyatlar için Türkiye’de bulunan ve çalışmalarını Ankara’nın Kızılcahamam’daki Asya Termal Tesislerinde sürdüren bir grup öğrenci, Türkçeye ve Türkiye’ye ilişkin duygu ve düşüncelerini AA muhabirine anlattı. Biz de Simavlilar.cooalrak olimpiyat resimlerini sizler için çektik.

Makedonya’nın başkenti Üsküp’teki Yahya Kemal Koleji’nde okuyan 16 yaşındaki Artan Süleymani, iki ülkenin kültürel ve ekonomik olarak çok yakın olduklarını belirterek,  ”Bizi birbirimize bağlayan birçok ortak nokta var. Türkiye’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk Manastır kentinde okumuş. Ünlü Türk şairi Yahya Kemal Üsküp’te doğmuş” dedi.

Türk Okullarında Okuyan Gençler Kanal D Ana Haber’de M. Ali Birand’ın Konuğu Oldular

Türkiye’deki tarihi eserlere hayranlığını dile getiren Süleymani, Ayasofya, Sultanahmet Camisi, Topkapı ve Dolmabahçe saraylarını çok beğendiğini dile getirerek, ”Fatih Sultan Mehmet’in yaptırdığı Makedonya’daki Türk eserlerinin başında gelen Taş Köprü, Üsküp’ün simgesidir. Bu köprü, iki kültürü birbirine bağlıyor” diye konuştu. Süleymani, Yavuz Bülent Bakiler’in ”Anadolu Acısı” şiirini okudu.

Azerbaycanlı 2 Gardaşla Beraber[/caption]

Daha önce Birmanya ve Burma olarak da bilinen Myanmar’daki bir kolejin 9. sınıfında okuyan 15 yaşındaki Thu Zar Oo Tina ise duygularını şöyle dile getirdi:

”Türkçe ilginç bir dil. Türkiye’nin insanlarını ve yemeklerini seviyorum. İnsanlar çok sıcak, Türk yemekleri çok güzel. Murat Başaran’ı ‘Gülümse Anne’ şarkısını çok seviyorum.”

Tina, Başaran’ın ”Gülümse Anne” şarkısını, coşkuyla seslendirdi.

-YAZICIOĞLU’NUN ”ANAMA MEKTUP” ŞİİRİNİ GÖZYAŞLARIYLA OKUDU-

Kazakistan’da Kazak-Türk Lisesi 9. sınıfta okuyan 16 yaşındaki Gül Sara Jaylavbegkızı, ülkesindeki kadınların geleneksel kıyafeti ile dikkat çekti. Soy isminin Türkçedeki ”yayla”dan geldiğini ifade eden Jaylavbegkızı, Dursun Ali Erzincanlı’nın ”Sana muhtacız” şiirini coşkuyla seslendirdi. Jaylavbegkızı, Türk insanlarının çok samimi ve güler yüzlü olduğunu ifade etti.

Kolbastı Oynayan Kırgız Gençler ve Afrikalı Arkadaşları.

KOLBASTI OYNAYAN KIRGIZ GENÇLERİ YERİNDE TUTMAK MÜMKÜN DEĞİL! STANDLARINA GİTTİĞİMDE GENÇLERİ BULAMADIM. GÖREVLİ ÖĞRETMEN'E SORDUĞUMDA İSE, "HOCAM, BIRAKTIĞIMIZ YERDE DURMUYORLAR. KİM BİLİR NEREYE GİTTİLER! DAHA BİRAZ ÖNCE BURADAYDILAR" DEDİ. TAM ÜMİDİMİ KESMİŞ GİDİYORDUM Kİ KIRGIZ GENÇLERİ AFRİKALI BİR ÖĞRENCİYE SOHBET EDERKEN BULDUM. TÜRKÇE ŞİMDİDEN DÜNYA DİLİ OLDU! BOYNUNDA KİMLİĞİ ASILI OLAN KIRMIZILI GENCİN ADI ZULPUKAR. ZULPUKAR KARDEŞİM E-POSTA ADRESİNİ VERİP BU FOTOĞRAFI BENDEN İSTEDİ.

Gül Sara, helikopter kazasında hayatını kaybeden BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun şiirlerinden de etkilendiğini söyledi.

Kazak genç kız, Yazıcıoğlu’nun ”Bugün 8 Mayıs, ‘Anneler Günü’/Hatırlanıp kucaklanıyormuş anne ve sevgi/Kalplerde şefkatle tam koca bir gün/Hatırlanıp kucaklanıyormuş anne ve sevgi/Ben seni bugün hatırlamadım anne” dizeleriyle başlayan ”Anama mektup” adlı şiirini, göz yaşlarıyla seslendirdi.

-ATASÖZLERİ DE AYNI-

Bir başka Kazakistanlı, 16 yaşındaki Kazak Türk Okulu öğrencisi Gülnur Asan ise şöyle konuştu:

”Ata yurdu ülkeden geldim. Dil bilgisi kategorisinde olimpiyatlara katılıyorum. Büyüyünce matematik öğretmeni olmak istiyorum Buraya gelince Türk mutfağını, özellikle tatlılarını çok beğendim. Baklava, şeker pare, pişmaniye… Futbolcu Hakan Şükür’ü tanıyorum. Okulumdaki Ayşe ve Sema hocam çok dost canlısı onları çok seviyorum.”

30052009063

TÜRKÇE OLİMPİYATINA KATILAN ÜLKELERİNİN STANDLARININ YER ALDIĞI ANKARA ALTINPARK'TA İNANILMAZ BİR DOSTLUK HAVASI ESİYOR. İNSANLAR O KADAR HOŞ BÖRÜLÜLÜLER Kİ HAVADA HİÇ STRES EMARESİ YOK. İNANABİLİYOR MUSUNUZ: BİNLERCE KİŞİNİN BULUNDUĞU SALONDA HER AN BİR KİŞİNİN AYAĞINA BASILIYOR, HER AN BİRİLERİ YANLIŞLIKLA ÇARPIŞIYOR AMA HİÇ KİMSE DE EN UFAK BİR KIZGINLIK YOK! HERKES "HOŞGÖRÜLÜ". BEN HOŞGÖRÜYÜ VE DİYALOĞU BURADA GERÇEKTEN GÖRDÜM. AYRICA ÖĞRENCİLER DE O KADAR SICAKKANLI Kİ HİÇ YABANCI GİBİ GELMEDİLER BANA. FOTOĞRAFTAKİ GENÇ BAYAN İSE ENDONEZYADALI ÖĞRENCİLERDEN.

İki ülkenin dillerindeki birçok sözün aynı olduğunu, atasözlerinin bile benzeştiğini ifade eden Asan, ”Anasına bak kızını al, kenarına bak bezini al” atasözünün Kazakistan’da ”Anasına karak kızını al, atasına karak bezini al” olarak ifade edildiğini söyledi. ”Ay yüzlüm” adlı eseri seslendiren Gülnur Asan, Türkçe Olimpiyatlarını düzenleyen herkese şükran duyduğunu söyledi.

Kolej öğrencisi 13 yaşındaki Beninli Elhacı Mamdo Mboo da ”Türkçeyi çok seviyorum. Çünkü insanlar çok nazik ve arkadaşçalar” dedi.

-”TÜRKÇE İLGİNÇ BİR DİL, MATEMATİK GİBİ…”-

Tanzanya’nın Zanzibar Adası’ndan gelen ve ülkesindeki bir kolejde okuyan 15 yaşındaki Natasha Said ise ”Türkiye’yi çok seviyorum. Türkçe çok ilginç bir dil. Matematik gibi, her şeyin formülü var. Türkiye’yi çok seviyorum çünkü insanlar çok sıcak ve iyiler. Türkler çok çalışkanlar. Türk yemekleri çok nefis. Özellikle de baklava” dedi.

Olimpiyatlara dil bilgisi ve şiir kategorisinde katılacak olan Said, Türkçe’nin dünyada en çok kullanılan dil olacağını belirterek, ”Türkçe dünya dili olacak” dedi.

İpek Nevzat da Irak’ın kuzeyindeki özel bir kolejde okuyor. ”Bizim ülkemizde Türkmenlerin konuştuğu Türkçe ile Türkiye’deki Türkçe arasında çok az fark var” diyen Nevzat, ”Ben seni görmeden sevdim” adlı şiiri seslendirdi.

115 ÜLKEDEN ÖĞRENCİLERİN KATILDIĞI KÜLTÜR ŞÖLENİNDE ÇEŞİTLİ GÖSTERİLER SUNULDU

Uluslararası Türkçe Öğretimi Derneğince düzenlenen, ”7. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları”nda çeşitli gösteriler sunuldu.

Afrikalılar Gerçekten Çok Sıcakkanlılar!

BU GENÇLER GERÇEKTEN ÇOK GÜZEL TÜRKÇE BİLİYORLAR. BİR ÜLKENİN STANDINDAKİ RASGELE BİRİSİNİ OKULLARDAKİ TÜRK GÖREVLİLERDEN SANIP MUHABBET ETTİM. YAKLAŞIK BİR KAÇ DAKİKALIK MUHABBETTEN SONRA ANLADIM Kİ O KONUŞTUĞUM GENÇ ÖĞRETMEN DEĞİL ROMANYALI BİR ÖĞRENCİYMİŞ! HAYIR , BU ÖĞRENCİ TÜRK DEĞİL! TAMAMEN SAF KAN ROMANYALI! YUKARIDA GÖRDÜĞÜNÜZ GENÇLER DE EN AZ ONUN KIADAR İYİ TÜRKÇE KONUŞUYORLAR. AMA BENCE HİÇ BİRİSİ 6 AYDA TÜRKÇEYİ ÖĞRENEN SUDANLI KARDEŞİM KADAR OLAMAZLAR. SENİ UNUTMAYACAĞIM SUDANLI KARDEŞİM!

115 ülkeden öğrencilerin katıldığı Altınpark’taki etkinlik, Fransa’dan Sandrine Sayed’in ”Sen Ağlama” parçasını Türkçe seslendirmesiyle başladı.

Litvanya ekibinin yöresel halkoyunlarının ardından sahne alan Kenya’dan Abdül Cebbar, ülkesindeki doğal yaşama ilişkin komedi gösterisi sundu.

Bangladeşli Fazana Samia, ”Arda Boyları” türküsüyle izleyenlerden büyük alkış alırken, Sudan’da yaşayan Merve Baştürk de ”Şimdi Tam Vakti” isimli şiiri seslendirdi.

Etkinliğe Sırbistan’dan katılan Nikola Maystroviç, davul ve saz eşliğinde ”Bu Dünya Bizim Kirletmeyelim” parçasını okudu.

ABD’li Andrew Glass’ın ”Gel Gör Beni Aşk Neyledi” adlı eseriyle beğeni topladığı program, çeşitli ülkelerden gelen katılımcıların sunumlarıyla devam edecek.

Kaynak:  Haber7


Onlar Türkçe'yi Dünya Dili Yaptılar

Haziran 12, 2009

AZERBAYCANLI GARDAŞLAR DA KURTLAR VADİSİ İZLEYİCİSİ. GARDAŞLARIN DURUŞLARI GİBİ KENDİLERİ DE ÇOK ASİL.

Simavlilar.com sizin için oradaydı! 7. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları için Türkiye’de bulunan 115 ülkeden 700 katılımcının çoğunluğunu oluşturan çocuklar ve gençler, tam bir Türkiye ve Türkçe sevdalısı… Fotoğrafların altındaki yorumları okumayı ve videoyu izlemeyi unutmayın. Bu gençlere hayran kalacaksınız!

Misafir öğrenciler, Türkçenin bir gün mutlaka ”dünya dili olacağı” görüşünü dile getirdi.

Olimpiyatlar için Türkiye’de bulunan ve çalışmalarını Ankara’nın Kızılcahamam’daki Asya Termal Tesislerinde sürdüren bir grup öğrenci, Türkçeye ve Türkiye’ye ilişkin duygu ve düşüncelerini AA muhabirine anlattı. Biz de Simavlilar.cooalrak olimpiyat resimlerini sizler için çektik.

Makedonya’nın başkenti Üsküp’teki Yahya Kemal Koleji’nde okuyan 16 yaşındaki Artan Süleymani, iki ülkenin kültürel ve ekonomik olarak çok yakın olduklarını belirterek,  ”Bizi birbirimize bağlayan birçok ortak nokta var. Türkiye’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk Manastır kentinde okumuş. Ünlü Türk şairi Yahya Kemal Üsküp’te doğmuş” dedi.

Türk Okullarında Okuyan Gençler Kanal D Ana Haber’de M. Ali Birand’ın Konuğu Oldular

Türkiye’deki tarihi eserlere hayranlığını dile getiren Süleymani, Ayasofya, Sultanahmet Camisi, Topkapı ve Dolmabahçe saraylarını çok beğendiğini dile getirerek, ”Fatih Sultan Mehmet’in yaptırdığı Makedonya’daki Türk eserlerinin başında gelen Taş Köprü, Üsküp’ün simgesidir. Bu köprü, iki kültürü birbirine bağlıyor” diye konuştu. Süleymani, Yavuz Bülent Bakiler’in ”Anadolu Acısı” şiirini okudu.

Azerbaycanlı 2 Gardaşla Beraber[/caption]

Daha önce Birmanya ve Burma olarak da bilinen Myanmar’daki bir kolejin 9. sınıfında okuyan 15 yaşındaki Thu Zar Oo Tina ise duygularını şöyle dile getirdi:

”Türkçe ilginç bir dil. Türkiye’nin insanlarını ve yemeklerini seviyorum. İnsanlar çok sıcak, Türk yemekleri çok güzel. Murat Başaran’ı ‘Gülümse Anne’ şarkısını çok seviyorum.”

Tina, Başaran’ın ”Gülümse Anne” şarkısını, coşkuyla seslendirdi.

-YAZICIOĞLU’NUN ”ANAMA MEKTUP” ŞİİRİNİ GÖZYAŞLARIYLA OKUDU-

Kazakistan’da Kazak-Türk Lisesi 9. sınıfta okuyan 16 yaşındaki Gül Sara Jaylavbegkızı, ülkesindeki kadınların geleneksel kıyafeti ile dikkat çekti. Soy isminin Türkçedeki ”yayla”dan geldiğini ifade eden Jaylavbegkızı, Dursun Ali Erzincanlı’nın ”Sana muhtacız” şiirini coşkuyla seslendirdi. Jaylavbegkızı, Türk insanlarının çok samimi ve güler yüzlü olduğunu ifade etti.

Kolbastı Oynayan Kırgız Gençler ve Afrikalı Arkadaşları.

KOLBASTI OYNAYAN KIRGIZ GENÇLERİ YERİNDE TUTMAK MÜMKÜN DEĞİL! STANDLARINA GİTTİĞİMDE GENÇLERİ BULAMADIM. GÖREVLİ ÖĞRETMEN'E SORDUĞUMDA İSE, "HOCAM, BIRAKTIĞIMIZ YERDE DURMUYORLAR. KİM BİLİR NEREYE GİTTİLER! DAHA BİRAZ ÖNCE BURADAYDILAR" DEDİ. TAM ÜMİDİMİ KESMİŞ GİDİYORDUM Kİ KIRGIZ GENÇLERİ AFRİKALI BİR ÖĞRENCİYE SOHBET EDERKEN BULDUM. TÜRKÇE ŞİMDİDEN DÜNYA DİLİ OLDU! BOYNUNDA KİMLİĞİ ASILI OLAN KIRMIZILI GENCİN ADI ZULPUKAR. ZULPUKAR KARDEŞİM E-POSTA ADRESİNİ VERİP BU FOTOĞRAFI BENDEN İSTEDİ.

Gül Sara, helikopter kazasında hayatını kaybeden BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun şiirlerinden de etkilendiğini söyledi.

Kazak genç kız, Yazıcıoğlu’nun ”Bugün 8 Mayıs, ‘Anneler Günü’/Hatırlanıp kucaklanıyormuş anne ve sevgi/Kalplerde şefkatle tam koca bir gün/Hatırlanıp kucaklanıyormuş anne ve sevgi/Ben seni bugün hatırlamadım anne” dizeleriyle başlayan ”Anama mektup” adlı şiirini, göz yaşlarıyla seslendirdi.

-ATASÖZLERİ DE AYNI-

Bir başka Kazakistanlı, 16 yaşındaki Kazak Türk Okulu öğrencisi Gülnur Asan ise şöyle konuştu:

”Ata yurdu ülkeden geldim. Dil bilgisi kategorisinde olimpiyatlara katılıyorum. Büyüyünce matematik öğretmeni olmak istiyorum Buraya gelince Türk mutfağını, özellikle tatlılarını çok beğendim. Baklava, şeker pare, pişmaniye… Futbolcu Hakan Şükür’ü tanıyorum. Okulumdaki Ayşe ve Sema hocam çok dost canlısı onları çok seviyorum.”

30052009063

TÜRKÇE OLİMPİYATINA KATILAN ÜLKELERİNİN STANDLARININ YER ALDIĞI ANKARA ALTINPARK'TA İNANILMAZ BİR DOSTLUK HAVASI ESİYOR. İNSANLAR O KADAR HOŞ BÖRÜLÜLÜLER Kİ HAVADA HİÇ STRES EMARESİ YOK. İNANABİLİYOR MUSUNUZ: BİNLERCE KİŞİNİN BULUNDUĞU SALONDA HER AN BİR KİŞİNİN AYAĞINA BASILIYOR, HER AN BİRİLERİ YANLIŞLIKLA ÇARPIŞIYOR AMA HİÇ KİMSE DE EN UFAK BİR KIZGINLIK YOK! HERKES "HOŞGÖRÜLÜ". BEN HOŞGÖRÜYÜ VE DİYALOĞU BURADA GERÇEKTEN GÖRDÜM. AYRICA ÖĞRENCİLER DE O KADAR SICAKKANLI Kİ HİÇ YABANCI GİBİ GELMEDİLER BANA. FOTOĞRAFTAKİ GENÇ BAYAN İSE ENDONEZYADALI ÖĞRENCİLERDEN.

İki ülkenin dillerindeki birçok sözün aynı olduğunu, atasözlerinin bile benzeştiğini ifade eden Asan, ”Anasına bak kızını al, kenarına bak bezini al” atasözünün Kazakistan’da ”Anasına karak kızını al, atasına karak bezini al” olarak ifade edildiğini söyledi. ”Ay yüzlüm” adlı eseri seslendiren Gülnur Asan, Türkçe Olimpiyatlarını düzenleyen herkese şükran duyduğunu söyledi.

Kolej öğrencisi 13 yaşındaki Beninli Elhacı Mamdo Mboo da ”Türkçeyi çok seviyorum. Çünkü insanlar çok nazik ve arkadaşçalar” dedi.

-”TÜRKÇE İLGİNÇ BİR DİL, MATEMATİK GİBİ…”-

Tanzanya’nın Zanzibar Adası’ndan gelen ve ülkesindeki bir kolejde okuyan 15 yaşındaki Natasha Said ise ”Türkiye’yi çok seviyorum. Türkçe çok ilginç bir dil. Matematik gibi, her şeyin formülü var. Türkiye’yi çok seviyorum çünkü insanlar çok sıcak ve iyiler. Türkler çok çalışkanlar. Türk yemekleri çok nefis. Özellikle de baklava” dedi.

Olimpiyatlara dil bilgisi ve şiir kategorisinde katılacak olan Said, Türkçe’nin dünyada en çok kullanılan dil olacağını belirterek, ”Türkçe dünya dili olacak” dedi.

İpek Nevzat da Irak’ın kuzeyindeki özel bir kolejde okuyor. ”Bizim ülkemizde Türkmenlerin konuştuğu Türkçe ile Türkiye’deki Türkçe arasında çok az fark var” diyen Nevzat, ”Ben seni görmeden sevdim” adlı şiiri seslendirdi.

115 ÜLKEDEN ÖĞRENCİLERİN KATILDIĞI KÜLTÜR ŞÖLENİNDE ÇEŞİTLİ GÖSTERİLER SUNULDU

Uluslararası Türkçe Öğretimi Derneğince düzenlenen, ”7. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları”nda çeşitli gösteriler sunuldu.

Afrikalılar Gerçekten Çok Sıcakkanlılar!

BU GENÇLER GERÇEKTEN ÇOK GÜZEL TÜRKÇE BİLİYORLAR. BİR ÜLKENİN STANDINDAKİ RASGELE BİRİSİNİ OKULLARDAKİ TÜRK GÖREVLİLERDEN SANIP MUHABBET ETTİM. YAKLAŞIK BİR KAÇ DAKİKALIK MUHABBETTEN SONRA ANLADIM Kİ O KONUŞTUĞUM GENÇ ÖĞRETMEN DEĞİL ROMANYALI BİR ÖĞRENCİYMİŞ! HAYIR , BU ÖĞRENCİ TÜRK DEĞİL! TAMAMEN SAF KAN ROMANYALI! YUKARIDA GÖRDÜĞÜNÜZ GENÇLER DE EN AZ ONUN KIADAR İYİ TÜRKÇE KONUŞUYORLAR. AMA BENCE HİÇ BİRİSİ 6 AYDA TÜRKÇEYİ ÖĞRENEN SUDANLI KARDEŞİM KADAR OLAMAZLAR. SENİ UNUTMAYACAĞIM SUDANLI KARDEŞİM!

115 ülkeden öğrencilerin katıldığı Altınpark’taki etkinlik, Fransa’dan Sandrine Sayed’in ”Sen Ağlama” parçasını Türkçe seslendirmesiyle başladı.

Litvanya ekibinin yöresel halkoyunlarının ardından sahne alan Kenya’dan Abdül Cebbar, ülkesindeki doğal yaşama ilişkin komedi gösterisi sundu.

Bangladeşli Fazana Samia, ”Arda Boyları” türküsüyle izleyenlerden büyük alkış alırken, Sudan’da yaşayan Merve Baştürk de ”Şimdi Tam Vakti” isimli şiiri seslendirdi.

Etkinliğe Sırbistan’dan katılan Nikola Maystroviç, davul ve saz eşliğinde ”Bu Dünya Bizim Kirletmeyelim” parçasını okudu.

ABD’li Andrew Glass’ın ”Gel Gör Beni Aşk Neyledi” adlı eseriyle beğeni topladığı program, çeşitli ülkelerden gelen katılımcıların sunumlarıyla devam edecek.

Kaynak:  Haber7


Onlar Türkçe'yi Dünya Dili Yaptılar

Haziran 12, 2009

AZERBAYCANLI GARDAŞLAR DA KURTLAR VADİSİ İZLEYİCİSİ. GARDAŞLARIN DURUŞLARI GİBİ KENDİLERİ DE ÇOK ASİL.

Simavlilar.com sizin için oradaydı! 7. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları için Türkiye’de bulunan 115 ülkeden 700 katılımcının çoğunluğunu oluşturan çocuklar ve gençler, tam bir Türkiye ve Türkçe sevdalısı… Fotoğrafların altındaki yorumları okumayı ve videoyu izlemeyi unutmayın. Bu gençlere hayran kalacaksınız!

Misafir öğrenciler, Türkçenin bir gün mutlaka ”dünya dili olacağı” görüşünü dile getirdi.

Olimpiyatlar için Türkiye’de bulunan ve çalışmalarını Ankara’nın Kızılcahamam’daki Asya Termal Tesislerinde sürdüren bir grup öğrenci, Türkçeye ve Türkiye’ye ilişkin duygu ve düşüncelerini AA muhabirine anlattı. Biz de Simavlilar.cooalrak olimpiyat resimlerini sizler için çektik.

Makedonya’nın başkenti Üsküp’teki Yahya Kemal Koleji’nde okuyan 16 yaşındaki Artan Süleymani, iki ülkenin kültürel ve ekonomik olarak çok yakın olduklarını belirterek,  ”Bizi birbirimize bağlayan birçok ortak nokta var. Türkiye’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk Manastır kentinde okumuş. Ünlü Türk şairi Yahya Kemal Üsküp’te doğmuş” dedi.

Türk Okullarında Okuyan Gençler Kanal D Ana Haber’de M. Ali Birand’ın Konuğu Oldular

Türkiye’deki tarihi eserlere hayranlığını dile getiren Süleymani, Ayasofya, Sultanahmet Camisi, Topkapı ve Dolmabahçe saraylarını çok beğendiğini dile getirerek, ”Fatih Sultan Mehmet’in yaptırdığı Makedonya’daki Türk eserlerinin başında gelen Taş Köprü, Üsküp’ün simgesidir. Bu köprü, iki kültürü birbirine bağlıyor” diye konuştu. Süleymani, Yavuz Bülent Bakiler’in ”Anadolu Acısı” şiirini okudu.

Azerbaycanlı 2 Gardaşla Beraber[/caption]

Daha önce Birmanya ve Burma olarak da bilinen Myanmar’daki bir kolejin 9. sınıfında okuyan 15 yaşındaki Thu Zar Oo Tina ise duygularını şöyle dile getirdi:

”Türkçe ilginç bir dil. Türkiye’nin insanlarını ve yemeklerini seviyorum. İnsanlar çok sıcak, Türk yemekleri çok güzel. Murat Başaran’ı ‘Gülümse Anne’ şarkısını çok seviyorum.”

Tina, Başaran’ın ”Gülümse Anne” şarkısını, coşkuyla seslendirdi.

-YAZICIOĞLU’NUN ”ANAMA MEKTUP” ŞİİRİNİ GÖZYAŞLARIYLA OKUDU-

Kazakistan’da Kazak-Türk Lisesi 9. sınıfta okuyan 16 yaşındaki Gül Sara Jaylavbegkızı, ülkesindeki kadınların geleneksel kıyafeti ile dikkat çekti. Soy isminin Türkçedeki ”yayla”dan geldiğini ifade eden Jaylavbegkızı, Dursun Ali Erzincanlı’nın ”Sana muhtacız” şiirini coşkuyla seslendirdi. Jaylavbegkızı, Türk insanlarının çok samimi ve güler yüzlü olduğunu ifade etti.

Kolbastı Oynayan Kırgız Gençler ve Afrikalı Arkadaşları.

KOLBASTI OYNAYAN KIRGIZ GENÇLERİ YERİNDE TUTMAK MÜMKÜN DEĞİL! STANDLARINA GİTTİĞİMDE GENÇLERİ BULAMADIM. GÖREVLİ ÖĞRETMEN'E SORDUĞUMDA İSE, "HOCAM, BIRAKTIĞIMIZ YERDE DURMUYORLAR. KİM BİLİR NEREYE GİTTİLER! DAHA BİRAZ ÖNCE BURADAYDILAR" DEDİ. TAM ÜMİDİMİ KESMİŞ GİDİYORDUM Kİ KIRGIZ GENÇLERİ AFRİKALI BİR ÖĞRENCİYE SOHBET EDERKEN BULDUM. TÜRKÇE ŞİMDİDEN DÜNYA DİLİ OLDU! BOYNUNDA KİMLİĞİ ASILI OLAN KIRMIZILI GENCİN ADI ZULPUKAR. ZULPUKAR KARDEŞİM E-POSTA ADRESİNİ VERİP BU FOTOĞRAFI BENDEN İSTEDİ.

Gül Sara, helikopter kazasında hayatını kaybeden BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun şiirlerinden de etkilendiğini söyledi.

Kazak genç kız, Yazıcıoğlu’nun ”Bugün 8 Mayıs, ‘Anneler Günü’/Hatırlanıp kucaklanıyormuş anne ve sevgi/Kalplerde şefkatle tam koca bir gün/Hatırlanıp kucaklanıyormuş anne ve sevgi/Ben seni bugün hatırlamadım anne” dizeleriyle başlayan ”Anama mektup” adlı şiirini, göz yaşlarıyla seslendirdi.

-ATASÖZLERİ DE AYNI-

Bir başka Kazakistanlı, 16 yaşındaki Kazak Türk Okulu öğrencisi Gülnur Asan ise şöyle konuştu:

”Ata yurdu ülkeden geldim. Dil bilgisi kategorisinde olimpiyatlara katılıyorum. Büyüyünce matematik öğretmeni olmak istiyorum Buraya gelince Türk mutfağını, özellikle tatlılarını çok beğendim. Baklava, şeker pare, pişmaniye… Futbolcu Hakan Şükür’ü tanıyorum. Okulumdaki Ayşe ve Sema hocam çok dost canlısı onları çok seviyorum.”

30052009063

TÜRKÇE OLİMPİYATINA KATILAN ÜLKELERİNİN STANDLARININ YER ALDIĞI ANKARA ALTINPARK'TA İNANILMAZ BİR DOSTLUK HAVASI ESİYOR. İNSANLAR O KADAR HOŞ BÖRÜLÜLÜLER Kİ HAVADA HİÇ STRES EMARESİ YOK. İNANABİLİYOR MUSUNUZ: BİNLERCE KİŞİNİN BULUNDUĞU SALONDA HER AN BİR KİŞİNİN AYAĞINA BASILIYOR, HER AN BİRİLERİ YANLIŞLIKLA ÇARPIŞIYOR AMA HİÇ KİMSE DE EN UFAK BİR KIZGINLIK YOK! HERKES "HOŞGÖRÜLÜ". BEN HOŞGÖRÜYÜ VE DİYALOĞU BURADA GERÇEKTEN GÖRDÜM. AYRICA ÖĞRENCİLER DE O KADAR SICAKKANLI Kİ HİÇ YABANCI GİBİ GELMEDİLER BANA. FOTOĞRAFTAKİ GENÇ BAYAN İSE ENDONEZYADALI ÖĞRENCİLERDEN.

İki ülkenin dillerindeki birçok sözün aynı olduğunu, atasözlerinin bile benzeştiğini ifade eden Asan, ”Anasına bak kızını al, kenarına bak bezini al” atasözünün Kazakistan’da ”Anasına karak kızını al, atasına karak bezini al” olarak ifade edildiğini söyledi. ”Ay yüzlüm” adlı eseri seslendiren Gülnur Asan, Türkçe Olimpiyatlarını düzenleyen herkese şükran duyduğunu söyledi.

Kolej öğrencisi 13 yaşındaki Beninli Elhacı Mamdo Mboo da ”Türkçeyi çok seviyorum. Çünkü insanlar çok nazik ve arkadaşçalar” dedi.

-”TÜRKÇE İLGİNÇ BİR DİL, MATEMATİK GİBİ…”-

Tanzanya’nın Zanzibar Adası’ndan gelen ve ülkesindeki bir kolejde okuyan 15 yaşındaki Natasha Said ise ”Türkiye’yi çok seviyorum. Türkçe çok ilginç bir dil. Matematik gibi, her şeyin formülü var. Türkiye’yi çok seviyorum çünkü insanlar çok sıcak ve iyiler. Türkler çok çalışkanlar. Türk yemekleri çok nefis. Özellikle de baklava” dedi.

Olimpiyatlara dil bilgisi ve şiir kategorisinde katılacak olan Said, Türkçe’nin dünyada en çok kullanılan dil olacağını belirterek, ”Türkçe dünya dili olacak” dedi.

İpek Nevzat da Irak’ın kuzeyindeki özel bir kolejde okuyor. ”Bizim ülkemizde Türkmenlerin konuştuğu Türkçe ile Türkiye’deki Türkçe arasında çok az fark var” diyen Nevzat, ”Ben seni görmeden sevdim” adlı şiiri seslendirdi.

115 ÜLKEDEN ÖĞRENCİLERİN KATILDIĞI KÜLTÜR ŞÖLENİNDE ÇEŞİTLİ GÖSTERİLER SUNULDU

Uluslararası Türkçe Öğretimi Derneğince düzenlenen, ”7. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları”nda çeşitli gösteriler sunuldu.

Afrikalılar Gerçekten Çok Sıcakkanlılar!

BU GENÇLER GERÇEKTEN ÇOK GÜZEL TÜRKÇE BİLİYORLAR. BİR ÜLKENİN STANDINDAKİ RASGELE BİRİSİNİ OKULLARDAKİ TÜRK GÖREVLİLERDEN SANIP MUHABBET ETTİM. YAKLAŞIK BİR KAÇ DAKİKALIK MUHABBETTEN SONRA ANLADIM Kİ O KONUŞTUĞUM GENÇ ÖĞRETMEN DEĞİL ROMANYALI BİR ÖĞRENCİYMİŞ! HAYIR , BU ÖĞRENCİ TÜRK DEĞİL! TAMAMEN SAF KAN ROMANYALI! YUKARIDA GÖRDÜĞÜNÜZ GENÇLER DE EN AZ ONUN KIADAR İYİ TÜRKÇE KONUŞUYORLAR. AMA BENCE HİÇ BİRİSİ 6 AYDA TÜRKÇEYİ ÖĞRENEN SUDANLI KARDEŞİM KADAR OLAMAZLAR. SENİ UNUTMAYACAĞIM SUDANLI KARDEŞİM!

115 ülkeden öğrencilerin katıldığı Altınpark’taki etkinlik, Fransa’dan Sandrine Sayed’in ”Sen Ağlama” parçasını Türkçe seslendirmesiyle başladı.

Litvanya ekibinin yöresel halkoyunlarının ardından sahne alan Kenya’dan Abdül Cebbar, ülkesindeki doğal yaşama ilişkin komedi gösterisi sundu.

Bangladeşli Fazana Samia, ”Arda Boyları” türküsüyle izleyenlerden büyük alkış alırken, Sudan’da yaşayan Merve Baştürk de ”Şimdi Tam Vakti” isimli şiiri seslendirdi.

Etkinliğe Sırbistan’dan katılan Nikola Maystroviç, davul ve saz eşliğinde ”Bu Dünya Bizim Kirletmeyelim” parçasını okudu.

ABD’li Andrew Glass’ın ”Gel Gör Beni Aşk Neyledi” adlı eseriyle beğeni topladığı program, çeşitli ülkelerden gelen katılımcıların sunumlarıyla devam edecek.

Kaynak:  Haber7


Enerj Desteği

Haziran 9, 2009

Kütahya’da, enerji desteği uygulaması kapsamında son 4 yılda sanayi kuruluşlarına yaklaşık 39 milyon lira destek sağlandığı, bu sayede 5 bin 521 kişinin istihdam edildiği bildirildi.
Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamaya göre, enerji desteğinin uygulanmasına 2005 yılının nisan ayında başlandı.

İşletmelerin elektrik giderlerinin gerçekleştirilen istihdama bağlı olarak organize sanayi bölgeleri dışında yüzde 20-40 oranında, organize sanayi bölgelerinde yüzde 20-50 oranında karşılanarak ek ve yeni istihdam sağlanmasına yönelik çalışmaları yürüten Enerji Desteği Komisyonu, 2005 yılında 132, 2006’da 525, 2007’de 788, geçen yıl 1332, bu yılın 5 ayında 759 olmak üzere 3 bin 536 dosyayı görüşerek karara bağladı.

Kütahya’da, 2005’te 33, 2006’da 28, 2007’de 56, 2008’de 39, bu yılın 5 ayında 16, toplamda 172 firma enerji desteğinden yararlanmak için başvuru yaptı. Bu firmalardan 102’si il merkezinde, 17’si Tavşanlı, 16’sı Gediz, 15’i Simav, 4’ü Altıntaş, 4’ü Domaniç, 3’ü Hisarcık, 2’si Pazarlar, 2’si Şaphane ilçesinde bulunuyor. 7 firmanın destek sözleşmesi devir ya da iptal nedeniyle yürürlükten kaldırıldı.

Destekten yararlanan firmaların 43’ü gıda, 28’i toprak sanayi, 21’i tekstil, 13’ü madencilik, 13’ü çini ve seramik, 12’si özel eğitim, 11’i kağıt, ahşap ve kerestecilik, 7’si makine ve otomotiv, 3’ü sağlık, 21’i de diğer imalat sektörlerinde faaliyet gösteriyor.

Enerji desteğinin uygulanması sonucunda 2005’te 1217, 2006’da 1082, 2007’de 1927, geçen yıl 836, bu yılın 5 ayında 459 olmak üzere 5 bin 521 kişi istihdam edildi.

Bu uygulamayla 2005-2009 arasında toplam 38 milyon 651 bin 990 lira enerji desteği tahakkuk ettirildi. Söz konusu miktarın yüzde 92.5’ine karşılık gelen 35 milyon 762 bin 133 lirası sanayi kuruluşlarına ödendi.


Apartman Yöneticisinden Kapıcıya Başörtüsü Yasağı

Haziran 7, 2009

“Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana; şeref ekmek bulamazken, şerefsiz bulur.” diye boşuna dememişler. Gariban kapıcılnın yönetici denen köpekten çektiği çile; Sonunda ellerini başörtüsüne kadar uzattılar. Yeter artık bıçak kemiğe dayandı. Ulan şerefsiz köpekler, sabetaist, dönme namertler! Siz kimin ülkesinde kime racon kesiyorsunuz!!!

Olay Eskiizmir Caddesi’ndeki Öz-Ter Apartmanı’nda yaşandı. Çorumlu Naki Seriner, 2002 yılında göç ettiği Çeşme’de güvenlik görevlisi olarak çalışıyordu. Çocuklarının okul problemi baş gösterince geçen yıl İzmir’e taşındı ve 4 Ağustos’ta Öz-Ter Apartmanında işe başladı. Yöneticisi Figen Tüzün, kendisini işe alırken söz konusu sözleşmeyi imzalattı. Aradan 1 yıl bile geçmeden de görevine son verdi. Naki Seriner, İzmir 4. Noterliği’nden gelen 28 Mayıs 2009 tarihli ihbar mektubuyla şaşkına döndü. ‘İş akdinin sona erdirildiği’ tebliğ ediliyordu. Kanunen 4 ay olması gereken ihbar tazminatının 4 hafta şeklinde ödeneceği bildiriliyor, 15 gün içinde apartmandaki daireyi tahliye etmesi isteniyordu. Gerekçe olarak İş Kanunu’nun 25. maddesini ihlal etmesi gösteriliyordu. Ancak Seriner, işsiz kalmasını yönetmeliğe bağlıyor. Yöneticinin daha önce kendilerini ziyarete gelen annesine tepki gösterdiğini, kıyafetini beğenmediğini ileri sürüyor. “Üç ay önce eşimin ağabeyi ve eşi bizi ziyarete gelmişti. Yönetici, yengemizin başörtüsünü problem yaptı, çıkarmasını istedi. Birkaç günlüğüne gelen misafirlerin, uzun süre kalmamasını talep etti. Başörtüsü takmamalarını, gerekirse gelip başından alacağını söyledi. Ben de polise gittim ama bir işlem yaptırmadım. İşten kovulmamızın başlangıcı bu olaydır.” diyor.

kullan

Yönetici Figen Tüzün ise yönetmelikteki hükmü savunuyor. Bunun özel bir şart olduğunu, sözleşmenin okutularak imzalatıldığını ve kapıcının o şekilde işe başlatıldığını anlatıyor. Kapıcının akrabalarının binaya gelerek uzun süre kalamayacağını dile getiren Tüzün, Naki Seriner’in kendisine saygısızlık ettiğini, kapısını tekmelediğini iddia ediyor. Tüzün, ‘Türbanı siyasî simge olarak mı algılıyorsunuz?’ sorusuna, ‘bazı kişilerin taktığı tuhaf şeyler olduğunu, bunların hoş olmadığını ve bir kadın olarak yakıştıramadığı’ karşılığını veriyor. Apartmana başörtülü gelenlere de karışmadığını vurguluyor. Apartman sakinleri ise yöneticiye itaatsizlik sebebiyle kapıcının işine son verildiğini söylüyor.

4857 sayılı İş Kanunu’nun ‘Eşit Davranma İlkesi’ başlıklı 5. maddesi, iş ilişkisinde dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplere dayalı ayrım yapılmasını yasaklıyor.

EDİTÖRÜN NOTU: NE KAMUSAL ALANI LAN? ALLAH HER YERDE! YİĞİDİM MUHTAÇ OLMUŞ KURU SOĞANA, DÜŞMÜŞ NAMERTLERİN OCAĞINA…. ZALİMLER İÇİN YAŞASIN CEHENNEM!

Aklı Başında Bir Arkadaşın Notu:

Apartman yöneticisi (!) olmakla kendini anayasa koyucu zanneden bu tür zavallıların ortak özellikleriini sayayım; -Egoları çok aşırı derecede gelişmiştir, -Toplumda, iş hayatında başarı gösteremediklerinden bu zayıflıklarını kapıcılar gibi savunmasız hedeflere yönlendirirler. -Zayıf karakterli olduklarından egolarını tatmin için sürekli zayıf hedef fırsatları ararlar -Moderniteyi anlayışları : Beyinsel üretkenlikleri olmadığından moderniteyi basitçe”Şekilciliğe” indirgeyip lafı türbana getirirler


Simav'da Dizi ve Film Çekmek ?

Haziran 5, 2009

62172860

Simavlilar.com’a yazılan yorumlarından birisi gerçekten çok ilgi çekiciydi. “Simavlı Genç” rumuzuyla yazan okuyucumuz, Ses Ver Simav yazısına yaptığı yorumda şöyle söylemiş:

“…ne bileyim ne zaman bir dizi filan çekilir ilgi görecek bişey olur medyada görünür simav belki o zaman yartırım gelir…”

Bu arkadaşı alkışlamak gerek. Neden mi? Çünkü bu arkadaşın belirttiği fırsat Simav’ın önüne resmen GEL BENİ AL dercesine konulmuş! Lakin biz farkıa varamamışız! Geçtiğimiz aylarda Simav’a konuk olan Tek Türkiye dizisinin oyuncuları ve yapımcıları sadece bir örnek. İsterseniz önce ilgili haberin özetini okuyalım:

İlçenin ilk ve tek özel eğitim kurumu olan Özel Nadir İlköğretim Okulu‘nun davetlisi olarak geldikleri Simav’da okul müdürü Dindar Akgül tarafından onurlarına verilen öğle yemeğinde Belediye Başkanı Kasım Karahan ile bir araya gelen dizinin yapımcısı Salih Asan ve oyuncular gördükleri ilgiden dolayı Simav belediye başkanı Kasım Karahan’ın şahsında Simav halkına teşekkür ettiklerini dile getirdi.

35839940Dizinin yapımcısı Salih Asan, doğal güzellikleri ve her türlü hastalığa iyi gelen kaplıcalarıyla Simav’ı çok beğendiklerini anlattı. Asal, fırsat verilmesi halinde Simav’da gerçekleştirecekleri dizi çekimleriyle ilçenin tarihi ve turistik güzelliklerini tüm dünyaya gösterebileceklerini kaydetti.

Dizinin oyuncuları ve yapımcısıyla bir süre sohbet eden Karahan, bir başka dizi için Simav’da çekim yapmaları halinde kendilerine her türlü desteği sağlayacaklarını söyledi. Daha sonra okulda öğrencilerle bir araya gelen Tek Türkiye’nin yapımcı ve oyuncuları akşam da belediye düğün salonu’nda vatandaşlarla bir araya geldi, karşılıklı sohbet etti.

Haber yukarıdaki gibi… Sayın Belediye Başkanımızın ve Özel Nadir İlköğretim Okulu’nun katkılarıyla, Simav, tarihinde ilk defa görülen bir olayla karşılaştı.

Bildiğiniz gibi dizi ve film sektörü büyük bir pasta gibi. Herkes payına düşüyor. Baba ocağı dizisinin çekildiği Muğla şu anda bunun meyvelerini yiyor. Bakın şunu söyleyelim:

Turizm sektörü ve Üniversite öğrencileri bir ilçenin manevi değerlerini bozar: ona zarar verir! Kabul edilsin veya edilmesin bunlar birer gerçektir!

Ama dizi-film sektörü asla zarar vermez. Tam tersine onun özünü korumasına yardımcı olur. Simav’ın birçok köyü eldeğmemiş, tazecik. Bu köyler özlerini muhafaza ediyorlar. Bunların güzelliklerini neden tüm Türkiye görmesin?

101369Asıl soru şu: bunca yıl hep yererl turistleri çekmeye çalıştık. Onlar da zaten yollar vb sebeplerden bir daha gelmediler. Gelenler de gerçekten az. Peki biz bunu nasıl düzeltiriz? Parayla. Para nasıl kazanılır?

Görünen o ki bizim için en güzel çözüm  dizi – film türünden yatırımlar. Hem özümüzü korumuş oluruz, hem gurbetteki Simavlılar memleke hasretini giderir hem de Simav’a gani gani para akar.

İSTER MİSİNİZ KURTLAR VADİSİ GLADIO SİMAV’DA ÇEKİLSİN? POLAT HİSAR ÇAY BAHÇESİNE ÇIKAR, PANAYIRDA DÖNME GONDOLA BİNER 🙂 FENA MI OLUR?

96324798


Murat 131 ile Ferrarinin Eline :)

Haziran 5, 2009

mrt131İtalya’nın kırmızı aygırı ile yurdumun beslenir ki bu denilip sürekli beslenen yeşil kuşunun kapışması… Sadece bir kazanan, ve ortaya konan büyük bahis: ele vermecesine.

Valla vidyo hakkında bissürü yorum var.

Kimi diyoki ferrari avans vermiştir. Kimide diyoki çakma ferraridir. Kimide diyo ki ohaa …

Valla nolursa olsun benşunu diyom: oh iyi olmuş!

Murat 131 hakkında birazcık bilgilenem

Murat 131, Tofaş’ın Bursa fabrikasında üretilen otomobil. Dünya pazarlarında Fiat 131, İspanya’da Seat 131 olarak bilinir. Fiat 131 Fiat Regata’nın yanı sıra Şahin, Doğan ve Kartal modellerininde öncüsüdür ve üretimi 1985 yılına kadar devam etmiştir. Bu aracın Türkiye’de bulunmayan,Fiat’ın resmi modifiye şirketi Abarth tarafından geliştirilen 2000 motorlu versiyonu 70’li yıllarda Dünya Ralli Şampiyonasında boy göstermiş ve pek çok başarı elde etmiştir.


Çözülemeyen Sır!

Haziran 5, 2009

Burada taşlar kendi kendine hareket ediyor.

ABD’nin Kaliforniya ile Nevada eyaletlerinin sınırında bulunan Death Valley (Ölüm Vadisi), “hareket eden taşları” ile yıllardan beri bilim adamlarını çekiyor.

Günlerce gözlemlenen taşların yer değiştirmesi ise tüm araştırmalara rağmen açıklanamıyor.

Bir teze göre, rüzgar, taşların kum üzerinde kaymalarını sağlıyor.

Ancak yüzlerce kiloluk taşları hareket ettirecek kadar şiddetli rüzgarlar kaydedilmiyor.

Ayrıca aynı noktadan hareket etmeye başlayan taşların nasıl olup da farklı yönlere yöneldiklerini kimse açıklayamıyor.

Rüzgar teorisine karşı çıkanlar “Rüzgar, aynı noktadan hareket etmeye başlayan iki taşı aynı yöne kaydırır. Ama burada durum farklı” diyor.

Üstelik kayalar sürekli hareket halinde değil. Bu gizemli yolculuk iki ya da üç yılda bir oluyor.

Üstelik her hareketleri de aynı uzunlukta oluyor. Bir sene 6 metre hareket ediyorlarsa, üç yıl sonra da aynı oranda hareket ediyorlar.

Bu gizemli taşların 30 santime kadar genişlikleri oluyor. 2,5 metre kadar da derinlikleri var.

Taşların hareket ettiği zemin ise kuru bir zemin değil. İnce bir çamur tabakasıyla örtülü ve her zaman hafif ıslak…











Kurtlar Vadisi'nin Yeni Filmi Gladio – Video

Haziran 5, 2009

kvgladiovideoplayPana Film, Kurtlar Vadisi Irak’tan sonra yeni bir filmi daha sinema izleyicisiyle buluşturuyor. Filmin çekimleri bitmek üzere…

Pana Film’den alınan haberlere göre Kurtlar Vadisi Gladio sinema çekimlerine çoktan başlandı ve çok yakın bir zamanda vizyonda olacak. Filmin içeriği Türkiye’nin yakın tarihine etki eden olaylar olacak.

Özal Suikastı, Cem Erseverin neden öldürüldüğü ile ilgili detayları verecek. Sinemada 2. filmini çekecek olan Pana Film bu filmindede büyük tepkiler uyandırmayı hedefliyor ve bu hedefinede ulaşacak gibi.

Kurtlar Vadisi Pusu dizisinin 61 bölümlerinde Polat ve adamları gladyo hakkında önemli bilgiler almıştı. İskender Büyük bile gladyo tarafından kullanıldığnı yeni öğrendi.

Peki gladyo ne demek?

Wikipedia’dan alınan bilgilere göre gladio II. Dünya Savaşı sonrasında Batı Avrupa’da gelecekte olması beklenen bir Varşova Paktı işgaline cephe gerisinde bir direniş başlatmak amacıyla İtalya’da NATO tarafından gizli olarak örgütlenen Kontr-gerilla (stay-behind) operasyonunun kod adı. Gladyo, özel olarak NATO cephe gerisi direniş organizasyonun İtalyan kolunu belirtse de bazen “Gladyo operasyonu” NATO’nun bütün cephe gerisi (stay-behind) operasyonlarının gayri resmi adı olarak kullanılır ve bazen “Süper NATO” adıyla da anılır.

Gayri nizami kuvvetlere karşı koyma operasyonları cephe elkitapçığı gerilla kuvvetlerin önerilen komuta yapısı. Sözkonusu ülke Türkiyedir.

Latince’de kılıç anlamına gelen Gladio sözcüğünü isim olarak kullanan örgüt, Amerikan ve İngiliz kontrgerilla örgütlenmesi olan Stay Behind tarafından 1952 yılında kuruldu. CIA tarafından yönetilen ve finanse edilen örgüt, 1956 yılında ABD ile işbirliği içinde, casusluk ve gerilla savaşı yapmak üzere örgütlendi. Sardunya’da örgütün ilk eğitim kampı kuruldu ve Kuzey İtalya’da 139 yerde silah ve mühimmat depoları oluşturuldu. Resmi adı Müttefik Koordinasyon Komitesi idi.

[flv width=”600″ height=”480″]http://video1.yazete.com/kvgladio.flv[/flv]

1956 sonrasında ikisi kadın 622 kişi ABD ve İngiliz gizli servisleri tarafından eğitildi. 1990 yılında Gladio’yu ortaya çıkaran soruşturmalar esnasında bu 622 kişinin grup liderleri oldukları, her bir grup liderinin belli sayıda kişiyi idare ettiği, böylece toplam sayının 15.000′e yaklaştığı ortaya çıktı.

İtalya’da 1969-80 arasında 4.298 terör olayı meydana gelmiştir. Yapılan soruşturmalar sonucu, bunların önemli bir bölümünden Gladio sorumlu gösterilmiştir. Bazı eylemleri bizzat yapmakla, bazısında patlayıcı ve silah sağlamakla, bazısında da tahrik ve yönlendirme yapmakla suçlanmıştır.

Avrupa Parlamentosu bile sorunla ilgili karar tasarısında şu sözlere yer vermek durumunda kalmıştır: “Avrupa Topluluğu’na üye pek çok ülkede gizli, paralel istihbarat ve silahlı operasyon örgütlerinin 40 yıldır var olduğu Avrupa hükümetleri tarafından ortaya çıkarılmıştır. Kırk yıldır bu örgütlerin demokratik kontrolden kurtulduğu ve NATO ile işbirliği halinde ABD gizli servislerince yönetildiği anlaşılmıştır.”

Örgütün İtalya’daki adı Gladio (Kılıç) idi. Yunanistan’da B-8 ya da SheepSkin (Koyun Postu), Belçika’da SDRA-8, Hollanda’da NATO Command, Batı Almanya’da Gehlen Harekatı, Stay Behind ya da Sword, Avusturya’da Schwert, Fransa’da Rüzgar Gülü, İspanya’da Anti-Terör Kurtarma Grubu (GAL), İngiltere’de ise Secret British Network olarak bilindiği bu ülkelerin yetkililerince açıklandı.

Gladyo ile en güçlü savaşı veren ülke İtalya oldu. İtalya, dünya tarihine gladyoyu ilk çözen ve çökerten ülke olarak geçti.


İstanbullu Kuma Kocayı Terketti

Haziran 5, 2009

Gülten Solmaz 7 yıl önce İstanbul’da bir bilgisayar firmasında çalışıyordu… 17 yaşındaydı… Giyinmeyi, arkadaşlarıyla gezmeyi seviyordu. Sonra nasıl olduysa karşısına Şanlıurfalı bir tarım işçisi çıktı. Kendisinden 25 yaş büyüktü… Üstelik de bir kadınla imam nikahlı yaşıyordu. Ve 5 çocuğu vardı.

Gülten İstekli, ailesinin tüm engellemelerine karşı gözü kapalı gitti Şanlıurfa’ya… Tek göz odalı evin kuması olacaktı. Kendisinden yaşça büyük olan evin hanımı ile kolayca anlaştı. İşte o günlerde Türkiye onu İstanbullu kuma olarak tanımıştı. Herkes ‘pişman olacaksın’ dedi… Ama o 7 yıldır üst üste 3 çocuk doğurarak Şanlıurfa’nın köyünde mutlu mesut yaşadı. Cemil İstekli, Cemil İstekli’nin imam nikahlı karısı, o karısından olan 7 çocuğu, kendisi ve doğurduğu 3 çocukla toplam 13 kişi tek odalı bir evde…

BALDIZIM ONU ETKİLEDİ

7 yıldır ”Pişman değilim” diyen Gülten İstekli sonunda dayanamadı ve evi terketti. Kaynak köyünde çiftçilikle uğraşan Cemil İstekli, eşinin çocuklardan birini yanına aldığını, diğer ikisini kendisine bırakıp, haber vermeden ilçeden ayrıldığını söyledi. Bir süre önce evlerine misafir olarak gelen baldızı Gül Esen’in, eşini etkilediğini ve evi terk etmesi yönünde telkinde bulunduğunu iddia eden İstekli, eşini çok sevdiğini ve evine dönmesini beklediğini ifade etti.

İKİ ÇOCUĞUNU KOCASINA BIRAKTI

Şu anda Dicle ve Fırat adlı iki çocuğa kendisinin baktığını ifade eden İstekli, “Çocuklar annelerini özlüyor. Aramızda hiç bir sorun yoktu. Bir akşam eve geldiğimde eşim ile baldızımın ilçeyi terk ettiğini öğrendim. Telefonla ulaşmaya çalıştım, ancak cevap vermedi. İstanbul’daki ailesinin yanında olduğunu sanıyorum. Umarım en kısa sürede evine döner” dedi.