Enerj Desteği

Haziran 9, 2009

Kütahya’da, enerji desteği uygulaması kapsamında son 4 yılda sanayi kuruluşlarına yaklaşık 39 milyon lira destek sağlandığı, bu sayede 5 bin 521 kişinin istihdam edildiği bildirildi.
Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamaya göre, enerji desteğinin uygulanmasına 2005 yılının nisan ayında başlandı.

İşletmelerin elektrik giderlerinin gerçekleştirilen istihdama bağlı olarak organize sanayi bölgeleri dışında yüzde 20-40 oranında, organize sanayi bölgelerinde yüzde 20-50 oranında karşılanarak ek ve yeni istihdam sağlanmasına yönelik çalışmaları yürüten Enerji Desteği Komisyonu, 2005 yılında 132, 2006’da 525, 2007’de 788, geçen yıl 1332, bu yılın 5 ayında 759 olmak üzere 3 bin 536 dosyayı görüşerek karara bağladı.

Kütahya’da, 2005’te 33, 2006’da 28, 2007’de 56, 2008’de 39, bu yılın 5 ayında 16, toplamda 172 firma enerji desteğinden yararlanmak için başvuru yaptı. Bu firmalardan 102’si il merkezinde, 17’si Tavşanlı, 16’sı Gediz, 15’i Simav, 4’ü Altıntaş, 4’ü Domaniç, 3’ü Hisarcık, 2’si Pazarlar, 2’si Şaphane ilçesinde bulunuyor. 7 firmanın destek sözleşmesi devir ya da iptal nedeniyle yürürlükten kaldırıldı.

Destekten yararlanan firmaların 43’ü gıda, 28’i toprak sanayi, 21’i tekstil, 13’ü madencilik, 13’ü çini ve seramik, 12’si özel eğitim, 11’i kağıt, ahşap ve kerestecilik, 7’si makine ve otomotiv, 3’ü sağlık, 21’i de diğer imalat sektörlerinde faaliyet gösteriyor.

Enerji desteğinin uygulanması sonucunda 2005’te 1217, 2006’da 1082, 2007’de 1927, geçen yıl 836, bu yılın 5 ayında 459 olmak üzere 5 bin 521 kişi istihdam edildi.

Bu uygulamayla 2005-2009 arasında toplam 38 milyon 651 bin 990 lira enerji desteği tahakkuk ettirildi. Söz konusu miktarın yüzde 92.5’ine karşılık gelen 35 milyon 762 bin 133 lirası sanayi kuruluşlarına ödendi.


Leblebi Şenliği

Haziran 9, 2009

Tavşanlı ilçesinde 6’ncı Şaban Dede Leblebi Şenliği yapıldı.

Kaymakam Mehmet Suat İlhan, Tavşanlı Belediyesi ve Çukurköy Spor Kulübü işbirliğiyle Şaban Dede mesire alanında düzenlenen etkinlikte, festival ve şenliklerin birlik, beraberliği pekiştirdiğini, bunun da ilçenin gelişmesine önemli katkılar sağlayacağını söyledi.

Belediye Başkanı Mustafa Güler de 29 Mart seçimlerinin ardından mahalle olarak ilçe merkezine katılan Çukurköy’deki şenliğin, burada yaşayanların çevre ve doğal kaynakların korunmasındaki duyarlılığını yansıttığını anlattı.

Güler’in onur belgesi verdiği eski Çukurköy Belediye Başkanı Hasan Hüseyin Koyun, 2004’te başlatılan şenliğin sonraki yıllarda da devam etmesini diledi.

Tavşanlı Arslanbey Mehter Takımının yanı sıra Mustafa Oruç ve Emel Örgün’ün konserler verdiği etkinlikte, Nazmi Sarı İlköğretim Okulu öğrencileri tarafından gösteriler sunuldu.

Tavşanlı Halk Eğitimi Merkezi halk oyunları ekibi gösterisinin ardından ardından düzenlenen şenlik ağası seçimini, 11 bin lira teklif eden İsmail Korkmaz kazandı.


Başbakan Erdoğan'ın Kütahya Konuşması

Haziran 6, 2009

124420090519043519194Kütahya gibi daha önce bizim idaremizde olan belediyelerle 5 yıllık hizmetlerimize, şimdi yine hizmet dolu bir 5 yıl eklemenin gayreti içindeyiz.

”29 Mart seçimlerini diğerleri bir bitiş noktası olarak görebilir. Nitekim seçim sonrasında onların yeniden Ankara’ya kapanıp kaldıklarını görüyorsunuz. Biz ise önceki 3 seçimde olduğu gibi bu seçimi de yeni bir milat gördük, görüyoruz. Çünkü biz yarış bittikten sonra da koşmaya devam edenlerdeniz. Çünkü biz her bitiş noktasında kendisine yeni hedefler belirleyip, o hedeflere doğru emin adımlarla, koşar adımlarla ilerleyenlerdeniz. Kütahya gibi daha önce bizim idaremizde olan belediyelerle 5 yıllık hizmetlerimize, şimdi yine hizmet dolu bir 5 yıl eklemenin gayreti içindeyiz.”

Eserlerine yeni eserler katmanın mücadelesi içinde olduklarını vurgulayan Erdoğan, ”Eğer teşkilatımız içinde farklı düşünenler varsa onlar bu düşüncelerini bir kez daha check etsinler. Eğer millete hizmet etmenin dışında gayesi olanlar varsa, onlardan da rica ediyorum, bu hareket onların varlık gösterebileceği bir hareket değildir. Eğer yorulanlar varsa, eğer kalbinde, yüreğinde isteksizlik, gayret eksikliği hissedenler varsa, onlara da rica ediyorum, lütfen dinlensinler” diye konuştu.

”NİCE YILLAR AŞKLA, ŞEVKLE HİZMET ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Erdoğan, milletin her bir kuruşunu gözleri gibi koruduklarını, emaneti amacı dahilinde kullanmak konusunda azami hassasiyet gösteren bir hareketin mensupları olduklarını belirterek, şöyle devam etti:

”Eğer bu noktada kendisinde zafiyet hissedenler varsa onlara hiçbir müsamaha göstermediğimizi, bundan sonra da asla ve asla göstermeyeceğimizi bilsinler. Zira yolumuz uzun, yapacağımız çok iş var. Milletimize kazandırmayı hedeflediğimiz çok eser var, kat edeceğimiz uzun bir mesafe var, ülke bizden hizmet bekliyor. Ve bir daha nice yıllar bu ülkeye aşkla şevkle hizmet etmeye devam edeceğiz.”

Yeni teşvik ve istihdam paketini açıkladıklarını hatırlatan Erdoğan, Kütahya’nın bulunduğu bölgede kalkınma ajansının merkezi olacağını söyledi.

”YAZ BOYU BÜTÜN OKULLARIMIZ ELDEN GEÇİRİLECEK”

Erdoğan, Türkiye’nin her tarafını bir yatırım üssüne dönüştürmeyi hedeflediklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:

”Aynı zamanda istihdam… 120 bin işsiz vatandaşımızı çeşitli sosyal işlerde istihdam edeceğiz. 200 bin işsiz vatandaşımızı vasıflı işgücü haline getirecek. Bir yandan kurs verirken bir yandan da günde 15 lira kendilerine ödeme yapacağız. 10 bin kişiye girişimcilik eğitimi verecek, proje getirenlere 4 bin lira hibe kredi vereceğiz. 100 bin öğrencimize günlük 15 lira ödeme yaparak, 6 ay boyunca staj yapmasını sağlayacak, bu öğrencilerimizi de ekonomiye kazandıracağız. Böylece 500 bin kişiye istihdam sağlamış olacağız. Mesela şimdi yaz boyu tüm okullarımızı elden geçireceğiz. Bakım, onarım, boya, badana, herşey. Bunları part-time, full-time fark etmez, bu yaz boyu bunları bu şekilde çalıştırmak suretiyle okullarımızın bütün bu sorunlarını inşallah gideceğiz.”

Hedeflerinin sadece küresel krizin etkilerini azaltmak olmadığına dikkati çeken Erdoğan, aynı zamanda Türkiye’yi bir yatırım merkezi haline getirmeyi amaçladıklarını bildirdi. Erdoğan, ”Bu kriz mutlaka aşılacak. Mutlaka geride kalacak. Az kaldı. İşte o zaman Türkiye eskisinden çok daha büyük atılımlarla geleceğe doğru emin adımlarla yürüyecek” diye konuştu.

”BU ÜLKE KOLAY KOLAY YIKILMAZ”

Enflasyonun yüzde 5.2’ye düştüğünü hatırlatan Erdoğan, enflasyonu yüzde 30’dan devraldıklarını dikkati çekti. Enflasyonda aradaki 25 puanlık farkın vatandaşın cebinde kaldığını vurgulayan Erdoğan, ”Ama bunu hiç konuşuyorlar mı? Konuşmuyorlar” dedi.

Dürüst ve samimi şekilde düşünüldüğünde alım gücünün değiştiğini ifade eden Erdoğan, geçen yılın ilk dört ayında Türkiye’nin 100 bin otomobil ihraç ettiğini, bu yıl ise krize rağmen aynı dönemde 104 bin aracın ihraç edildiğini bildirdi.

Otomobilde gelecek 3 aylık siparişlerin yetiştirilmeye çalışıldığını belirten Erdoğan, ”3 ay sonraya gün vermeye başladılar. Bakınız nereden nereye geldik. Bunlar durup dururken olmuyor. Ama bu gerçekleri görmek istemeyenler var. Varsın onlar görmesin. Sadece şu enflasyondaki düşüşte bile gerçekleri görüp herkesin demesi lazım ki ‘Yahu bir yerde bazı sıkıntılar var. Evet doğrudur ama öbür taraftan da bazı güzellikler var’ Bu ülke evvelallah kolay kolay yıkılmaz bunu görmeleri lazım ama bunu görmek istemiyorlar” diye konuştu.

Erdoğan, 6 yılda gayri safi yurtiçi hasılayı 512 milyar dolar arttırdıklarına işaret ederek, 742 milyar dolarak yükseltiklerini kaydetti.

”SİZLERDEN BİR, BERABER OLMANIZI İSTİYORUM”

Partililere de seslenen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

”Biz birlik ve beraberlikten hiçbir zaman kopmayacağız. Bir ve beraber olacağız. Bir olacağız, diri olacağız. Aramıza fitne fesat sokmak isteyenler olabilir. Bunlara asla prim vermeyeceğiz. Ayrılıkta zafiyet var. Ama birlikte güç var. Bunu unutmayın. Özellikle bu hareket bir fırsattır. Bu hareketi bölmek isteyenler, bilesiniz ki bu ülkede gıdası kesilen çıkar çevreleridir. Onlar çok değişik yöntemler kullanacak, çok farklı yollara başvuracaklardır. Bizim aramıza bu şekilde akla hayale gelmez iftiralarla saldıracaklar, sızmaya çalışacaklar, ama onlara biz fırsat vermeyeceğiz ve yeri geldiğinde bu konularda biz de müdahil olacağız. Çünkü hiçbir ana hiçbir baba yavrusunun ölümüne ne yapamaz? Göz kırpamaz. Biz buralara kolay gelmedik. Onun için de kararlı bir şekilde bu 8 yıllık sürecimizi çok daha farklı bir şekilde yarınlara taşıyacağız. Ben sizlerden bu noktada bir, beraber olmanızı istiyorum. Ana kademe, kadın kolları, gençlik kolları, sandık kurullarına kadar bu başarıyı sağlayabilirsek, önümüzde yapılacak olan milletvekili seçimlerinde Kütahya mevcut durumdan çok daha iyi bir konumda seçimi kazanır.”

Erdoğan, teşkilat içinde yorulanlar varsa onlara da dinlenmelerini tavsiye etti. Partililerden birbirlerini sevip, saymalarını isteyen Erdoğan, ”Ama hak için, halk için. sevgimizin gerekçesi bu olacak. Yoksa çıkar, menfaat, makam, bunun için değil” diye konuştu.

”Er ya da geç, ölüm bizi de bulmayacak mı?” diye soran Erdoğan, ”Bulacak, bulduğu zaman bu makamların sahipleri oraya farklı bir şekilde defnedilmeyecek ki. Hoca efendi gelecek, er kişi niyetine diyecek. Bu kadar. Burada kalkıp ne cumhurbaşkanı niyetine, ne başbakan niyetine, ne bakan, ne milletvekili, ne belediye başkanı, ne il başkanı diyecek. Er kişi niyetine diyecek. Gömecekler, gidecekler. Durum bu. Öyleyse bu kavga niye” dedi.

Erdoğan’ın konuşması sırasında salondaki bir vatandaşın vekil imamlara ilişkin talebini yüksek sesle dile getirmesi üzerine Erdoğan, ”Allah iyiliğini versin senin. Al işte, biz neyi konuşuyoruz, sen neyi konuşuyorsun” dedi.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ”Bu hareketi bölmek isteyenler, bilesiniz ki, bu ülkede gıdası kesilen çıkar çevreleridir” dedi.

Erdoğan, Dumlupınar Spor Salonu’nda düzenlenen AK Parti Kütahya 3. Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada, tüm AK Parti teşkilatının ilk günkü heyecanla, coşkuyla, azim ve devamlılıkla yoluna devam etmesinin kendilerinin şiarı olacağını söyledi.

Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü

”29 Mart seçimlerini diğerleri bir bitiş noktası olarak görebilir. Nitekim seçim sonrasında onların yeniden Ankara’ya kapanıp kaldıklarını görüyorsunuz. Biz ise önceki 3 seçimde olduğu gibi bu seçimi de yeni bir milat gördük, görüyoruz. Çünkü biz yarış bittikten sonra da koşmaya devam edenlerdeniz. Çünkü biz her bitiş noktasında kendisine yeni hedefler belirleyip, o hedeflere doğru emin adımlarla, koşar adımlarla ilerleyenlerdeniz. Kütahya gibi daha önce bizim idaremizde olan belediyelerle 5 yıllık hizmetlerimize, şimdi yine hizmet dolu bir 5 yıl eklemenin gayreti içindeyiz.”

Eserlerine yeni eserler katmanın mücadelesi içinde olduklarını vurgulayan Erdoğan, ”Eğer teşkilatımız içinde farklı düşünenler varsa onlar bu düşüncelerini bir kez daha check etsinler. Eğer millete hizmet etmenin dışında gayesi olanlar varsa, onlardan da rica ediyorum, bu hareket onların varlık gösterebileceği bir hareket değildir. Eğer yorulanlar varsa, eğer kalbinde, yüreğinde isteksizlik, gayret eksikliği hissedenler varsa, onlara da rica ediyorum, lütfen dinlensinler” diye konuştu.

Erdoğan, Kütahya’da Dumlupınar Spor Salonu’nda düzenlenen AK Parti 3. Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’yi hak ettiği seviyeye taşıyacaklarını belirterek, bundan kimsenin endişesi olmaması gerektiğini söyledi.

Açıkladıkları tedbir paketinin çok geniş bir kesim tarafından memnuniyet ve heyecanla karşılandığını ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

”Elbette, 71.5 milyon vatandaşın her birini eşit derecede memnun etmek mümkün değil. Ama eleştirilerin de bir insafı olmalı. Belli kesimlere bakıyorsunuz atılan her olumlu adım karşısında olumsuz değerlendirmeler yapıp, sevincimize gölge düşürmenin gayretkeşliği içine giriyorlar. ‘Yok geç kalınmış, yok paket eksikmiş, yok şu il neden şurada yer almış’… Çok şükür Türkiye bu türden negatif, olumsuz moral bozucu gelişmelere artık kulak asmıyor. Krizin başladığı günden beri moral bozmaya çalışıyorlar. Karamsarlık yapmaya çalışıyorlar. Ama, çok şükür bunda başarılı olamadılar.”

Bugün güçlü, ne yaptığını bilen, disiplinden taviz vermeyen bir hükümetin iş başında olduğunu ifade eden Erdoğan, tam bir uyum içinde çalışan, koordine içinde, genç, dinamik bir ekonomi yönetiminin işbaşında olduğunu söyledi.

Erdoğan, hangi adımı, ne zaman atacakları konusundaki değerlendirmeyi gayet iyi bildiklerini de vurgulayarak, ”Vakti zamanı gelince de tedbirlerimizi kararlılıkla uyguluyoruz. Bir kez daha söylüyorum. Kimsenin endişesi, tereddütü olmasın, Türkiye emin ellerde ve geleceğe doğru emin adımlarla ilerliyor” diye konuştu.

”MİLLETİN, VATANIN ALEYHİNE HİÇBİR ŞEYE İMZA ATMADIK”

”Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı ve onun ekibi, şunu bilesiniz ki bu ülkenin değerlerine sahip çıkmada, bunların hiçbiriyle evvelallah mukayese dahi edilmez. Bunu böyle biliniz” diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

”Biz milletimizin, vatanımızın aleyhine olacak hiçbir şeye bugüne kadar imza atmadık ve atmayız. Herşeyde bu milletin, bu vatanın faydasını düşünürüz. Çünkü biz bu milletin yüreğinden geldik. Bu partiyi millet kurdu, millet. Ahmet, Mehmet, Hasan, Hüseyin değil.  Bütün bunlar yapılırken biz ne dedik, dikkat edin, ‘AK Parti kaybederse kaybetsin, yeter ki milletimiz kazansın, yeter ki Türkiye kazansın’ dedik. Türkiye’nin her meselesini çözme yolunda tam bir kararlılık, tam bir cesaret içindeyiz. Aşkla, sevdayla, coşkuyla, heyecanla, cesaretle meselelerin üzerine gittik. Bundan sonra da gitmeye devam edeceğiz.

Biz diyoruz ki, 3.5 sene iktidarda kalanlar, geçmişte bölük börkçük iktidarda kalan muhalefet, söyleyin, ‘biz şunu yaptık’ deyin, yaptığınızı söyleyin. Ne yaptınız? ‘Kütahya’ya şunu yaptık, şunu getirdik’ deyin. Ama, biz buna rağmen hırçınlaşmadan, hırçın bir siyasetin tarafı olmadan yolumuza hizmetle devam edeceğiz, hizmet siyasetine devam edeceğiz. Gerginliklere prim vermeyeceğiz, gerginlik üreten bir siyaset tarzının içinde olmayacağız. Biz ayrıştırıcı olmayacak, ayrıştırıcı siyasete prim vermeyeceğiz. Benim bütün teşkilatımdan arzum, ricam budur.”

Erdoğan, parti teşkilatına da seslenerek, muhalefetin gerginlik siyasetine prim vermemelerini istedi. Erdoğan, ”Sağduyudan, soğukkanlılıktan, birleştirici, uzlaştırıcı siyasetten lütfen ayrılmayın. Biz milletimiz için siyaset yapıyoruz. Hesabımızı vereceğimiz yegane merci millettir” dedi.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, muhalefet partilerinin İsrail konusunda doğruları anlatmadığını öne sürerek, ”İsrail ile ilgili konuşmaya geldiğinde, kusura bakma, bu ülkenin başbakanının duruşunu, bu ülkedeki iktidarı, dünyada herkes çok iyi bilir. İsrail de çok iyi bilir, batı da çok iyi bilir” dedi.

Erdoğan, Kütahya’da Dumlupınar Spor Salonu’nda düzenlenen AK Parti 3. Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada, millete hizmette asla yorgunluk, dargınlık, küskünlük olamayacağını söyledi.

Erdoğan, yola çıkarken, bu yolun uzun, zorlu, meşakkatli, engellerle dolu olduğunu bildiklerini belirterek, şunları kaydetti:

”Önümüze engeller çıkarılacağını çok iyi biliyorduk. Ama biz dedik ki bu uzun soluklu yolda aldatan da olmayacağız, aldatılan da olmayacağız. Yolumuza çıkan tüm engelleri aştık. Milletimize verdiğimiz söze muhalefet etmedik, milletin bize yüklediği emanete halel getirmedik. Doğruluktan, dürüstlükten, samimiyetten ayrılmadık. Siyasetin kirli koridorlarında kendimizi kaybetmedik, tam tersine siyaseti temize çektik, aydınlığa taşıdık. Bizim dışımızdaki partiler belli illere sıkışıp kaldılar. Etnik siyaset yaparak, etnik kökenlere dayalı kimlik siyaseti yaparak, istismar siyaseti yaparak korku ve vehimler üreterek ancak belirli bölgelerde, sınırlı bir varlık gösterebildiler. AK Parti, Türkiye’nin tamamında siyaset yaptı, hizmet taşıdı. 780 bin kilometrelik vatan toprağında aynı dille konuştu.”

”DEMOKRASİYE SIMSIKI SARILDIK”

3 Kasım 2002 seçimlerinden sonra iktidarı devraldıklarından itibaren AK Parti’yi yıpratmak, yolundan çevirmek, milletin teveccühünden uzaklaştırmak için çok çeşitli formüllerin uygulanmaya başlandığını anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

”Bizi hizmetten alıkoymaya çalıştılar. TBMM’nin çalışmasını yavaşlatmaya, yasaları çıkarmamızı engellemeye çalıştılar. Hukuk dışı uygulamalarla bizi siyaset sahasının dışına çekmeye çalıştılar. Bununla da kalmadılar. Bugün görüyoruz ki hukuk dışı örgütlenmelerle çetelerle mafyayla kaos oluşturacak eylemlerle provokatif saldırılarla bizi yıpratmanın mücadelesini verdiler. Çok şükür hiçbirinde başarılı olamadılar. Demokrasiye, hukuka, milli iradeye sımsıkı sarıldık. Milletin emanetine, milletten aldığımız icazete sımsıkı sarıldık ve bugünlere ulaştık. Şimdi başka bir planın içindeler, şimdi başka bir projeyi uygulamaya koydular. Ne dediler, ‘İktidardaki parti yıpranır’, umutla bekliyorlardı ama baktılar ki AK Parti yıpranmıyor. Tam tersine millet nezdinde, nazarında çok güçlü bir şekilde, kararlılıkla yolunda ilerliyor. ‘Öyle ise biz yıpratalım’ dediler. Neler yaptıklarını biliyorsunuz. Nasıl iftira attıklarını görüyorsunuz. Nasıl çamur siyaseti yaptıklarını görüyorsunuz. Akla hayale gelmedik yalanlarla nasıl üzerimize geldiklerini görüyorsunuz. TBMM’yi nasıl kilitlemeye çalıştıklarını, nasıl engeller çıkardıklarını, Meclis kürsüsünü bile işgal edecek kadar nasıl hırçınlaştıklarını görüyorsunuz.”

”GERİLİM SİYASETİNDEN NEMALANMAYA ÇALIŞIYORLAR”

Başbakan Erdoğan, muhalefetin Türkiye’nin yararına olacak her meselede bugüne kadar bunu yaptıklarını belirterek, şöyle konuştu:

”Arkadaşlarımızın üzerine saldırmaya varıncaya kadar, biz arkadaşlarımıza hep sükunet, sabır tavsiye ettik. Onlar bunu yapacaklar, sizi böyle bir yöntemle kendi minderlerine çekmek isteyecekler. Aman ha dedik. Çünkü onlar gerilim siyasetinden nemalanmaya çalışıyorlar. Yandaş medyalarıyla bunu yapmaya çalışıyorlar. İşte ortaya çıkan gerçekler malum. Türkiye’nin her meselesinin çözümünde, ellerini taşın altına koymak yerine, inisiyatif almak yerine, dayanışma içinde olmak yerine her çözümün önünde durdular. ‘Yeter ki AK Parti kazanmasın, AK Parti başarısız olsun, yeter ki başarılar AK Parti’nin hanesine yazılmasın, yeter ki AK Parti kazanmasın, Türkiye’ye ne olursa olsun’ dediler. Son mayın temizleme ile ilgili çalışmalar yaklaşık 1 ay sürdü ve sonunda yandaş medya ne dedi. Birisi bakıyorsun, ’70 küsur milletvekili’, öbürü ’80-90 milletvekili’, ‘genel başkana, başbakana rağmen gelmediler…’ Çok ayıp, çok çirkin. Milletvekillerinin kimi yurt dışındaki hizmetlerine devam eder, kimi şurada, kimi burada olur. Gelmemiş olabilir. ‘Ama başbakana rağmen gelmediler’. Peki, başbakana rağmen o milletvekilleri gelmedi de 3 tane muhalefet, hatta diğerlerini de sayarsak 4 tane. Tüm muhalefet partilerinin hepsinin aldığı oy 90. Ne oldu diğerleri? Onlar nereye gitti? Bu işi engellemeye çalışanlar onlar, onlar nerede? Bunları niye yazmıyorsun? Yazamaz. Çünkü onu yazdıkları zaman kendi açıkları ortaya çıkacak.”

”İSRAİL NERESİNDE…”

Başbakan Erdoğan, geçmişte muhalefetin bir bakan hakkında verdiği gensoru önergesi üzerinde konuşacak milletvekili bulamadığını ifade ederek, şunları kaydetti:

”Bunlar böyle muhalefet, bunlar böyle partidir. Çık konuş kardeşim, tezini savun. Madem gensoru verdin. Çünkü, alıştık bu işe de artık, boyacı küpü gibi. Boyacı küpüne sokup sokup çıkarıyorlar. Hiçbir netice yok, yaptıkları iş bu. Gelin de şu ülkede hizmet üretin, hizmet… Engel koymayın, gelin de ‘nasıl yardımcı oluruz’ deyin. Ama bunların böyle bir derdi yok. Kanunda olmayan şeyleri konuştular. Tutturdular bir İsrail gidiyorlar. En sonunda dedik, İsrail ile ilgili konuşmaya geldiğinde, kusura bakma, bu ülkenin başbakanının duruşunu, bu ülkedeki iktidarı, dünyada herkes çok iyi bilir. İsrail de çok iyi bilir, batı da çok iyi bilir. Siz kendinize bakın önce. Çıkmış bir tanesi konuşuyor. Bizden önceki MHP, DSP, ANAP üçlü döneminde İsrail ile yapılmış bir çok anlaşmalar vardır. Hiçbir anlaşma yapmamış gibi doğru olmayan sözlerle kalkıp halkı aldatmayın. Dürüst olun, dürüst… Bunların gizlilik kaydı olmasa bunlar rahat açıklanır. Ama bunların gizlilik kaydı var. Onlar gizlilik kaydına rağmen gelip açıklarlar ama biz açıklamayız. Biz hukuka saygılıyız. Bizim her şeyimiz açık. Yaptıysak ‘yaptık’ deriz. Ama bu konuyla ilgili neye dayalı sen kalkıp bunu söylüyorsun. Nerede İsrail yazıyor. Sizin yabancı sermayeye karşı olduğunuzu çok iyi biliyoruz CHP’nin de, MHP’nin de… Ama biz yabancı sermayeye karşı değiliz. Küresel sermaye gelip benim ülkeme girmelidir. Hele hele dünyada küresel finans krizinin olduğu bir dönemde gelecek burada yatırım yapacak, burada benim vatandaşıma iş imkanı verecek, ben buna niye ‘hayır’ diyeyim. Şimdi Kütahya’da da çok büyük bir yatırım niyeti içerisinde olan bir küresel sermaye var. Şimdi biz buna ‘hayır’ mı diyelim.”

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ”Bu hareketi bölmek isteyenler, bilesiniz ki, bu ülkede gıdası kesilen çıkar çevreleridir” dedi.

Erdoğan, Dumlupınar Spor Salonu’nda düzenlenen AK Parti Kütahya 3. Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada, tüm AK Parti teşkilatının ilk günkü heyecanla, coşkuyla, azim ve devamlılıkla yoluna devam etmesinin kendilerinin şiarı olacağını söyledi.


Simav'da Dizi ve Film Çekmek ?

Haziran 5, 2009

62172860

Simavlilar.com’a yazılan yorumlarından birisi gerçekten çok ilgi çekiciydi. “Simavlı Genç” rumuzuyla yazan okuyucumuz, Ses Ver Simav yazısına yaptığı yorumda şöyle söylemiş:

“…ne bileyim ne zaman bir dizi filan çekilir ilgi görecek bişey olur medyada görünür simav belki o zaman yartırım gelir…”

Bu arkadaşı alkışlamak gerek. Neden mi? Çünkü bu arkadaşın belirttiği fırsat Simav’ın önüne resmen GEL BENİ AL dercesine konulmuş! Lakin biz farkıa varamamışız! Geçtiğimiz aylarda Simav’a konuk olan Tek Türkiye dizisinin oyuncuları ve yapımcıları sadece bir örnek. İsterseniz önce ilgili haberin özetini okuyalım:

İlçenin ilk ve tek özel eğitim kurumu olan Özel Nadir İlköğretim Okulu‘nun davetlisi olarak geldikleri Simav’da okul müdürü Dindar Akgül tarafından onurlarına verilen öğle yemeğinde Belediye Başkanı Kasım Karahan ile bir araya gelen dizinin yapımcısı Salih Asan ve oyuncular gördükleri ilgiden dolayı Simav belediye başkanı Kasım Karahan’ın şahsında Simav halkına teşekkür ettiklerini dile getirdi.

35839940Dizinin yapımcısı Salih Asan, doğal güzellikleri ve her türlü hastalığa iyi gelen kaplıcalarıyla Simav’ı çok beğendiklerini anlattı. Asal, fırsat verilmesi halinde Simav’da gerçekleştirecekleri dizi çekimleriyle ilçenin tarihi ve turistik güzelliklerini tüm dünyaya gösterebileceklerini kaydetti.

Dizinin oyuncuları ve yapımcısıyla bir süre sohbet eden Karahan, bir başka dizi için Simav’da çekim yapmaları halinde kendilerine her türlü desteği sağlayacaklarını söyledi. Daha sonra okulda öğrencilerle bir araya gelen Tek Türkiye’nin yapımcı ve oyuncuları akşam da belediye düğün salonu’nda vatandaşlarla bir araya geldi, karşılıklı sohbet etti.

Haber yukarıdaki gibi… Sayın Belediye Başkanımızın ve Özel Nadir İlköğretim Okulu’nun katkılarıyla, Simav, tarihinde ilk defa görülen bir olayla karşılaştı.

Bildiğiniz gibi dizi ve film sektörü büyük bir pasta gibi. Herkes payına düşüyor. Baba ocağı dizisinin çekildiği Muğla şu anda bunun meyvelerini yiyor. Bakın şunu söyleyelim:

Turizm sektörü ve Üniversite öğrencileri bir ilçenin manevi değerlerini bozar: ona zarar verir! Kabul edilsin veya edilmesin bunlar birer gerçektir!

Ama dizi-film sektörü asla zarar vermez. Tam tersine onun özünü korumasına yardımcı olur. Simav’ın birçok köyü eldeğmemiş, tazecik. Bu köyler özlerini muhafaza ediyorlar. Bunların güzelliklerini neden tüm Türkiye görmesin?

101369Asıl soru şu: bunca yıl hep yererl turistleri çekmeye çalıştık. Onlar da zaten yollar vb sebeplerden bir daha gelmediler. Gelenler de gerçekten az. Peki biz bunu nasıl düzeltiriz? Parayla. Para nasıl kazanılır?

Görünen o ki bizim için en güzel çözüm  dizi – film türünden yatırımlar. Hem özümüzü korumuş oluruz, hem gurbetteki Simavlılar memleke hasretini giderir hem de Simav’a gani gani para akar.

İSTER MİSİNİZ KURTLAR VADİSİ GLADIO SİMAV’DA ÇEKİLSİN? POLAT HİSAR ÇAY BAHÇESİNE ÇIKAR, PANAYIRDA DÖNME GONDOLA BİNER 🙂 FENA MI OLUR?

96324798


Kurtlar Vadisi'nin Yeni Filmi Gladio – Video

Haziran 5, 2009

kvgladiovideoplayPana Film, Kurtlar Vadisi Irak’tan sonra yeni bir filmi daha sinema izleyicisiyle buluşturuyor. Filmin çekimleri bitmek üzere…

Pana Film’den alınan haberlere göre Kurtlar Vadisi Gladio sinema çekimlerine çoktan başlandı ve çok yakın bir zamanda vizyonda olacak. Filmin içeriği Türkiye’nin yakın tarihine etki eden olaylar olacak.

Özal Suikastı, Cem Erseverin neden öldürüldüğü ile ilgili detayları verecek. Sinemada 2. filmini çekecek olan Pana Film bu filmindede büyük tepkiler uyandırmayı hedefliyor ve bu hedefinede ulaşacak gibi.

Kurtlar Vadisi Pusu dizisinin 61 bölümlerinde Polat ve adamları gladyo hakkında önemli bilgiler almıştı. İskender Büyük bile gladyo tarafından kullanıldığnı yeni öğrendi.

Peki gladyo ne demek?

Wikipedia’dan alınan bilgilere göre gladio II. Dünya Savaşı sonrasında Batı Avrupa’da gelecekte olması beklenen bir Varşova Paktı işgaline cephe gerisinde bir direniş başlatmak amacıyla İtalya’da NATO tarafından gizli olarak örgütlenen Kontr-gerilla (stay-behind) operasyonunun kod adı. Gladyo, özel olarak NATO cephe gerisi direniş organizasyonun İtalyan kolunu belirtse de bazen “Gladyo operasyonu” NATO’nun bütün cephe gerisi (stay-behind) operasyonlarının gayri resmi adı olarak kullanılır ve bazen “Süper NATO” adıyla da anılır.

Gayri nizami kuvvetlere karşı koyma operasyonları cephe elkitapçığı gerilla kuvvetlerin önerilen komuta yapısı. Sözkonusu ülke Türkiyedir.

Latince’de kılıç anlamına gelen Gladio sözcüğünü isim olarak kullanan örgüt, Amerikan ve İngiliz kontrgerilla örgütlenmesi olan Stay Behind tarafından 1952 yılında kuruldu. CIA tarafından yönetilen ve finanse edilen örgüt, 1956 yılında ABD ile işbirliği içinde, casusluk ve gerilla savaşı yapmak üzere örgütlendi. Sardunya’da örgütün ilk eğitim kampı kuruldu ve Kuzey İtalya’da 139 yerde silah ve mühimmat depoları oluşturuldu. Resmi adı Müttefik Koordinasyon Komitesi idi.

[flv width=”600″ height=”480″]http://video1.yazete.com/kvgladio.flv[/flv]

1956 sonrasında ikisi kadın 622 kişi ABD ve İngiliz gizli servisleri tarafından eğitildi. 1990 yılında Gladio’yu ortaya çıkaran soruşturmalar esnasında bu 622 kişinin grup liderleri oldukları, her bir grup liderinin belli sayıda kişiyi idare ettiği, böylece toplam sayının 15.000′e yaklaştığı ortaya çıktı.

İtalya’da 1969-80 arasında 4.298 terör olayı meydana gelmiştir. Yapılan soruşturmalar sonucu, bunların önemli bir bölümünden Gladio sorumlu gösterilmiştir. Bazı eylemleri bizzat yapmakla, bazısında patlayıcı ve silah sağlamakla, bazısında da tahrik ve yönlendirme yapmakla suçlanmıştır.

Avrupa Parlamentosu bile sorunla ilgili karar tasarısında şu sözlere yer vermek durumunda kalmıştır: “Avrupa Topluluğu’na üye pek çok ülkede gizli, paralel istihbarat ve silahlı operasyon örgütlerinin 40 yıldır var olduğu Avrupa hükümetleri tarafından ortaya çıkarılmıştır. Kırk yıldır bu örgütlerin demokratik kontrolden kurtulduğu ve NATO ile işbirliği halinde ABD gizli servislerince yönetildiği anlaşılmıştır.”

Örgütün İtalya’daki adı Gladio (Kılıç) idi. Yunanistan’da B-8 ya da SheepSkin (Koyun Postu), Belçika’da SDRA-8, Hollanda’da NATO Command, Batı Almanya’da Gehlen Harekatı, Stay Behind ya da Sword, Avusturya’da Schwert, Fransa’da Rüzgar Gülü, İspanya’da Anti-Terör Kurtarma Grubu (GAL), İngiltere’de ise Secret British Network olarak bilindiği bu ülkelerin yetkililerince açıklandı.

Gladyo ile en güçlü savaşı veren ülke İtalya oldu. İtalya, dünya tarihine gladyoyu ilk çözen ve çökerten ülke olarak geçti.


Anadolu Öğretmen Lisesi'nde Kepler Havaya Fırlatıldı

Haziran 4, 2009

Geçtiğimiz yıllarda Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) ve Türkiye genelinde elde ettiği başarılarıyla Simav’ın adını tüm Türkiye’ye duyurma başarısı gösteren Simav Anadolu Öğretmen Lisesi, mezun 80 öğrencisi için Belediye Düğün Salonu’nda mezuniyet töreni düzenledi.

Törene okul müdürleri, veliler ve vatandaşlar katıldı. Program saygı duruşu ve İstiklal Marşıyla başladı. Mezun öğrencilere hitaben konuşan Okul Müdürü Ahmet Kızılarslan,” Biliyorum, yakında karşımıza hakim, doktor, öğretmen veya mühendis olarak çıkacaksınız. Bunun örneklerini geçmişte yaşadık. Ne olursanız olun, ama doğruluktan ve adaletten sakın ayrılmayın” dedi.

Öğrencilerine 4 yıl boyunca Türk Milli Eğitiminin genel amaçları ve temel ilkeleri doğrultusunda, Atatürk ilke ve inkilaplarına bağlı, çağın imkanlarını kullanarak bilgiye ulaşabilen ve bu bilgileri kullanabilen, tutarlı, kararlı, toplum ve kendisiyle barışık,milli ve manevi değerlere sahip, çağdaş bilim ve teknolojinin farkında olan, değşime ve gelişime açık, öğrenmeyi temel ihtiyaç kabul eden, hoşgörü sahibi, farklılıkları zenginlik kabul eden,yabancı dili iyi bilen, yüksek moral değerlere sahip, kendine güvenen, katılımcı, kendini sorgulayan etkili ve nitelikli, çağdaş, demokratik, laik bireyler olarak eğitim verdiklerini söyleyen Okul Müdürü Ahmet Kızılarslan”, Türkiye’nin aydınlık geleceği sizlersiniz.Sizlere güveniyoruz” şeklinde konuştu.

Mezun öğrenciler adına konuşan Hüseyin Demirkan, okul ve arkadaşlarından ayrılmanın burukluğunu yaşadıklarını söyledi. Demirkan,” Bizlere 4 yıl boyunca çok iyi bir eğitim veren, bize güvenen öğretmenlerimizi asla mahcup etmeyeceğiz” şeklinde konuştu. Daha sonra sahneye alınan mezun öğrenciler belgelerini aldıktan sonra hep birlikte keplerini havaya fırlatarak mezuniyet sevinci yaşadı.


1. Bahar Pikniği

Haziran 4, 2009

Simav Eğitim Bir-Sen Temsilciliği tarafından ilk kez düzenlenen “1. Bahar Pikniği “ eğitim camiasını bir araya getirdi.

İlçeye bağlı Hüsüm Köyü yakınlarında bulunan Ece Sultan Mesire Alanında düzenlenen pikniğe Kaymakam Rıza Dalan, İlçe Milli Eğitim Müdürü Kemal Sevgi, Kütahya’nın Pazarlar İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Şirikçi, Çitgöl beldesinin AK Partili Belediye Başkanı Recep Yalçın, Kütahya İl Genel Meclisinin Simavlı üyeleri Ali Osman Ergün, Hüseyin Kalaycık, Kahraman Aktay, Mehmet Karaca ile çok sayıda öğretmen ve idareci katıldı. Eğitim Bir-Sen Simav Temsilcisi Tevfik Karabacak, eğitimcileri bir araya getirmek ve kaynaşmalarını sağlamak amacıyla ilk kez bu yıl düzenledikleri pikniği gelecek yıllarda gelenekselleştirmek istediklerini ifade ederek, katılan herkese teşekkür etti. Karabacak Simav’da görev yapan eğitimciler olarak amaçlarının öğrencileri en iyi bir şekilde yetiştirmek olduğunu kaydetti. Karabacak şunları söyledi: “Üyelerimizin yardımlaşması, dayanışması ve birbirlerini daha yakından tanımalarına imkân sağlayabilmek için bu böyle bir etkinlik düzenledik. Gelecek yıllarda bu etkinliğimizi gelenekselleştirmek istiyoruz. Simav merkez başta olmak üzere en ücra köylerinden gelen öğretmen arkadaşlarımız piknikte kaynaştılar. Yılsonu stresini attılar”

Pikniğe Ankara’dan gelerek katılan Eğitim Bir-Sen Basın Sözcüsü Hıdır Yıldırım, yapılan etkinliğin önemine değindi. Eğitim Bir-Sen Kütahya Temsilcisi Kamil Uçan, öğretmenlerin sendikal haklarını en iyi bir şekilde elde edebilmeleri için mücadele verdiklerini bildirdi. Konuşmaların ardından davetlilere yer sofrasında çorba, et, pilav ve helvadan oluşan mönü ikram edildi. Yemeğin ardından kendilerini yeşil çimlerin üzerine atan eğitimciler müzik eşliğinde pikniğin tadını çıkardı.


Kursiyerlerin Sergisi

Haziran 4, 2009

Gediz ilçesinde, Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğünce 2008-2009 öğretim yılında düzenlenen iğne oyası, giyim ve nakış kurslarının yıl sonu sergisi açıldı.

Halk Eğitimi Merkezi Müdürü Ahmet Jerfi Alptekin, törende, ilçe merkezinde iki ayrı dönemde iğne oyası, kentin Umurbey Mahallesi ile Akçaalan, Fırdan ve Yunuslar beldelerinde giyim, Eskigediz ve Gümele beldelerinde nakış kursları düzenlediklerini söyledi.

Bu kursların özellikle iş sahibi olmak isteyen genç kızlarla kadınlara yararlar sağlayacağını bildiren Alptekin, ”Merkezimizin açtığı 8 kursun yıl sonu sergilerinden birini Yunuslar beldesinde düzenledik. Bu ürünler için bazı kursiyerlerimiz siparişler aldı” dedi.

Alptekin, bu kurslara katılan 101 kişinin sertifika almaya hak kazandığını kaydetti.

Daha sonra Gediz Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu, Emniyet Müdürü Seyyid Kutup Özdem, Milli Eğitim Müdürü İsmail Aksoy tarafında kursiyerlere sertifika, kurs öğreticilerine teşekkür belgeleri verildi.

Katılımcılar törenin ardından sergideki eserleri inceledi.


Öğretmenlere Özel Eğitim

Haziran 4, 2009

Hisarcık ilçesindeki ilk ve orta dereceli okullarda görev yapan idareci ile öğretmenlere yönelik özel eğitim seminerleri başladı.

Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Hisarcık Meslek Yüksek Okulunda özel eğitime muhtaç çocukların eğitimi konusunda 58 sınıf ve branş öğretmenine verilen seminerde, ilköğretim okullarında özel gereksinimlerinden dolayı kaynaştırma eğitimi alan çocuklar için özel eğitim yöntemleri, özel eğitim teknikleri, kavram ve beceri öğretimi, davranış eğitimi alanlarında sunumlar yapılıyor.

Tavşanlı Rehberlik ve Araştırma Merkezinde görevli psikolojik danışman Beytullah Demir, seminerde, söz konusu programla sınıflarda bulunan engelli ilköğretim öğrencilerine nasıl eğitim verileceği konusunda eğitimcileri bilgilendirmeyi amaçladıklarını söyledi.

Engelli bireylerin topluma kazandırılmasındaki duyarlılığı artırmak, özel eğitime ihtiyaç duyan bireylerin gelişim özelliklerini ve bireysel farklılıklarını dikkate alarak özel eğitim yöntemlerinin neler olduğunu ve nasıl uygulanacağı konusunda bilinç oluşturmayı hedeflediklerini belirten Demir, programın haftada 5 gün olmak üzere toplam 30 saat süreceğini kaydetti.


Körler Vadisi – 2

Haziran 4, 2009

korler_vadisi_2Onlar Her Yerdeler!

Bu çağdaş-sanal teröristleri hemen heryerde görebilirsiniz. Lütfen şu özelliklerine bir bakın ve neden terörist diye nitelendirdiğimi anlamaya çalışın:

1- Allah lafıznı ve bel altı küfürleri aynı cümlede kullanacak kadar aşağılıktırlar. (örnek, youtube’deki pkk videolarına yapılan yorumlar. malesef bu hatayı her iki taraf da yapıyor)

2- Her haberi devlet ve hükümet düşmanlığı için fırsat bilirler.

3- (Sözde) milliyetçidirler. Ama sadece sözde. Bu özellikleriyle malesef özde milliyetçilerin de adını lekeliyorlar.. (Örnek, Bir milliyetçi sitede gördüğüm durum:  Kraldan kralcı bir ezik, zamanında gitmiş BBP ile alakalı yorumlarda Merhum Yazıcıoğlu’na haddini aşan laflar etmiş. Peki ya helikopter kazasında? Bu elemanın imzası aynen şöyle: ÜŞÜYORUZ KOCA REİS!)

4- Hepsi de hackerdir. (Örnekler: “çokecem olum senin meseneye”)

5- Tam bir çifte standartçıdırla. (İran’da yaşlı bir kadının ölümüne sebep olan kişi idam edilir. Herkes başlar iyilik meleği kesilmeye. Anlatırlar iyi Batı’yı, verirler veriştirirler kötü Doğu’ya… Ya kardeşim çok pardon ama ben galiba yönümü karıştırdım! Günde bilmem kaç tane kişiyi elektrikli sandelyeye oturtan ABD ne taraftaydı?)….

Daha saymakla bitmez. Şu anda ben bu yazıyı yazarken kim bilir kaç tane sanal terörist, o leş kokan cümeleriyle saf zihinleri bulandırıyor. Bu hataları yapanlar yaşı kemala ermiş kişiler O-LA-MAZ-LAR. Eğer yaşları kemale erdiyse demek ki bu admalar daha kemale erememişler. Yazık olmuş geçen yıllara!

Günahkara Değil Günaha Karşı…

Kabil ve HabilBize hayatı öğretenler, günahkarı değil günahı düşman belle dediler. Sarhoş adamı hor görme; alkole düşman ol dediler. Her ne kadar şahıslara kızıyor gibi görünsem de şahıslar değil beni sinirlendiren. Olayları sadece örnek olarak ve daha anlaşılır olması için yazıyorum. Kalbi kırılan olduysa affola. Anlaşılan o ki hepimizin bu konularda hatası var. Önemli olan, hatada inat etmeyi bırakmaktır. Şunu çok iyi biliyorum ki bu sanal teröristlerin millete ve devlete çok zararlı var. Tabi ki burada en büyük görev, haber  –  video  hizmeti veren sitelerin editörlerine düşüyor.

İnsanlar hata yapabilir, bu gayet normaldir. Ama hatada ısrar asla affedilmez. Milli Eğitim Bakanlığı ve Sivil Toplum Kuruluşlarına düşen görev, bu insanları  sanal terörizmin esiri olmaktan kurtarıp TOPLUMA YENİDEN KAZANDIRMAK tır.  Şaka yapmıyorum, bu mesele gerçekten çok önemli bir hastalık! Her ne kadar kriz anında kişiler üzerinde değil fikirler üzerinde yoğunlaşmak gerekse de bu konuda hep şahısları örnek verdim.  Evet, haklısınız belki insanları örnek vermek kırıcı bir yöntem ama bir hatayı ilk yapanlar her zaman ibret vesikası olarak anılmaya mahkumdurlar. Habil’in katili Kabil gibi….