Prof. Dr. Ahmet Davudoğlu Kimdir?

Mayıs 4, 2009
Prof. Dr. Ahmet Davudoğlu

Prof. Dr. Ahmet Davudoğlu

1959 yılında Konya/Taşkent’te doğdu. Ortaöğretimini İstanbul Erkek Lisesi’nde tamamladı. Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi ve Siyaset Bilimi bölümlerinden mezun oldu. Aynı üniversitenin Kamu Yönetimi Bölümü’nde yüksek lisans, Siyaset Bilimi ve Uluslar arası İlişkiler Bölümünde doktorasını tamamladı. 1990-1995 yılları arasında yurtdışında görev yaptıktan sonra 1996-1999 yılları arasında Marmara Üniversitesi’nde çalıştı. 1993’te doçent, 1999’da profesör oldu. Halen Beykent Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler Bölümü başkanlığını yürütmektedir.

Alternative Paradigms (Lanham: University Press Of America, 1994) ve Civilizational Transformation and the Muslim World başlıklı kitapları yayınlanmıştır. Ayrıca, özellikle uluslar arası İlişkiler, bölgesel analizler, mukayeseli siyaset felsefesi, mukayeseli medeniyet tarihi araştırmalarını kapsayan değişik alanlarda disiplinlerarası bir yöntemle kaleme alınmış çalışmaları farklı dillerde yayınlanan Davutoğlu’nun 2001 yılı ortasında “Stratejik Derinlik” adlı bir kitabı yayınlanmıştır. Bu kitabın önsözünde Davutoğlu şunları yazmaktadır:

“Türkiye’ye çevreleyen yakın kara, yakın Deniz ve yakın kıta havzaları, coğrafi olarak da insanlık tarihinin ana damarının şekillendiği alanları kapsamaktadır. Soğuk Savaş sonrası dönemin getirdiği dinamik uluslar arası ve bölgesel konjonktürde en yakın havzasından başlayarak dışa açılması kaçınılmaz olan Türkiye’nin stratejik derinliğinin yakın kara, yakın deniz ve yakın kıta bağlantıları ile yeniden tanımlanması ve bu derinliğin jeopolitik, jeoekonomik ve jeokültürel boyutlarının dış politika parametreleri olarak kapsamlı bir şekilde yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir.

Modernite Avrupa-Merkezli bir tarihi sürecin eseriydi; küreselleşme ise kaçınılmaz bir şekilde başta Asya olmak üzere bütün insanlık birikimini tarihin akış seyrinde tekrar devreye sokacak unsunlar taşımaktadır. Tarihi birkimi etkin bir açılıma temel sağlayacak toplumların öne çıkacağı bu süreçte Türkiye tarihi derinliği ile stratejik derinliği arasında yeni ve anlamlı bir bütün oluşturma ve bu bütünü coğrafi derlik içinde hayata geçirme sorumluluğu ile karşı karşıyadır. Staretejik açıdan mihver bir ülke olan Türkiye, bu sorumluluklarının gereğini yerine getirmesi durumunda, yeni dengelerin oluşacağı daha istikrarlı uluslar arası konjonktüre daha uygun şartlarda giren merkez bir ülke konumu kazanacaktır.”


Hisarcıklı Miniklerin Park İsteği

Mayıs 4, 2009

Kütahya’nın Hisarcık ilçesi Cumhuriyet Mahallesi’nde oturan bir grup çocuk, Belediye Başkanı Mehmet Akbaş’ı ziyaret ederek mahallelerine çocuk parkı yapılmasını istediler.

Atatürk ilköğretim okulunda okuyan ve Cumhuriyet Mahallesi Bahçeli evler caddesinde oturan Osman Atasoy, Dilara Deveci, Furkan Demirtaş, Hamza Yılmaz, Büşra ve Mehmet Özaydın Belediye Başkanı Mehmet Akbaş’ı makamında ziyaret ederek mahallelerine çocuk parkı yapılması konusundaki dilekçelerini sundular.

Yaklaşık yarım saat süren görüşmede arkadaşları adına konuşan Dilara Deveci, ”Derslerimizden arta kalan zamanlarımızda müsait bir alan olmaması ve araç trafiği yüzünden dışarıda oyun oynayamıyoruz. Bu nedenle sizden mahallemizin uygun bir yerine çocuk parkı yapılmasını istiyoruz” dedi.

Çocuklara kola ve çikolata ikram eden Başkan Akbaş, “İlçede çocuk parkların yetersiz olduğunu konusunda kendimi siz çocuklara borçlu görüyorum. Ama ne yazık ki biz belediyeyi devraldığımız da ilçenin sorunu ne kadar çok olduğunu gördük. Ancak mahallenizde yapacağım inceleme neticesinde uygun bir alan bulduğumuzda sizlere çocuk parkı yapmaya söz veriyorum” diye konuştu.

iha


Hisarcıklı Miniklerin Park İsteği

Mayıs 4, 2009

Kütahya’nın Hisarcık ilçesi Cumhuriyet Mahallesi’nde oturan bir grup çocuk, Belediye Başkanı Mehmet Akbaş’ı ziyaret ederek mahallelerine çocuk parkı yapılmasını istediler.

Atatürk ilköğretim okulunda okuyan ve Cumhuriyet Mahallesi Bahçeli evler caddesinde oturan Osman Atasoy, Dilara Deveci, Furkan Demirtaş, Hamza Yılmaz, Büşra ve Mehmet Özaydın Belediye Başkanı Mehmet Akbaş’ı makamında ziyaret ederek mahallelerine çocuk parkı yapılması konusundaki dilekçelerini sundular.

Yaklaşık yarım saat süren görüşmede arkadaşları adına konuşan Dilara Deveci, ”Derslerimizden arta kalan zamanlarımızda müsait bir alan olmaması ve araç trafiği yüzünden dışarıda oyun oynayamıyoruz. Bu nedenle sizden mahallemizin uygun bir yerine çocuk parkı yapılmasını istiyoruz” dedi.

Çocuklara kola ve çikolata ikram eden Başkan Akbaş, “İlçede çocuk parkların yetersiz olduğunu konusunda kendimi siz çocuklara borçlu görüyorum. Ama ne yazık ki biz belediyeyi devraldığımız da ilçenin sorunu ne kadar çok olduğunu gördük. Ancak mahallenizde yapacağım inceleme neticesinde uygun bir alan bulduğumuzda sizlere çocuk parkı yapmaya söz veriyorum” diye konuştu.

iha


Necdet Amca Simav'ı Temizlemeye Kararlı

Mayıs 4, 2009

Necdet Öztaş

Necdet Öztaş

İşçi olarak çalıştığı Almanya’dan, 1968 yılında kesin dönüş yaptıktan sonra yerleştiği memleketi Kütahya’nın Simav ilçesi’nde bakkal dükkanı işleterek geçimini sağlamaya çalışan 79 yaşındaki Necdet Öztaş, ”Temiz Toplum ve Temiz çevre” sloganıyla 41 yıl önce başlattığı çevreci faaliyetlerini, bıkmadan, usanmadan sürdürmeye devam ediyor.

Her sabah dükkanını açtıktan sonra çevresini süpürerek çevresindeki esnaflara örnek olmaya çalışan Öztaş, çok sevdiği memleketi Simav’ın temiz olması için elinden süpürgesini düşürmemeye devam edeceğini vurguladı.

Öztaş, temiz çevre ve temiz toplum konusunda kendisine yardımcı olan ve hizmet süresince yardımcı olmaya devam edeceğine dair söz veren kendisi gibi esnaf olan Simav’ın Demokrat Partili Belediye Başkanı Kasım Karahan’a teşekkür etti, temizlik hususunda kimseye taviz vermemesini istedi.
iha


Ezberlediği Fıkraları Kitaplaştırdı

Mayıs 4, 2009

Erdoğmuş Kitabını Tanıttı

Erdoğmuş Kitabını Tanıttı

Kütahya’da, Mahalli İdareler eski Müdürü Salih Erdoğmuş, 20 yılda ezberlediği fıkraları kitaplaştırdı.

Fıkra okumayı ve anlatmayı çok sevdiğini belirten Salih Erdoğmuş, hafızasında 500’e yakın fıkradan 200’ünü bir kitapta topladığını belirtti. Erdoğmuş, “Kitabımdaki 100’e yakın fıkra, bizzat yaşadığım komik hadiselerdir. Geri kalan fıkralar ise gazete ve dergilerden okuyup ezberlediğim fıkralar. Ezberimdeki 200’e yakın fıkrayı kitap haline getirdim. Fıkra anlatmayı ve okumayı çok seviyorum. Bu sebeple ezberimdeki fıkraları gelecek nesillere aktarmak için fıkraları kitaplaştırdım” dedi.

Yıllarca sohbet ortamında anlattığı fıkralarla insanları kahkahaya boğun Erdoğmuş, “Birçok bilim adamı gülmenin ömrü uzattığını belirtiyor. Ben de fıkra anlatarak insanlara neşeli anlar yaşatıyorum. Bence günlük meselelerin sebebiyet verdiği stres, fıkra okuyarak ve dinleyerek atlatılabilir” diye konuştu.

35 yıllık hizmet süresini tamamladıktan sonra emekli olup özel sektörde yöneticiliği başlayan Erdoğmuş, ileride ikinci fıkra kitabını da çıkartmak istediğini sözlerine ekledi.
ih


Tarihi Yağmalayan Bir Düzine Talihsiz!

Mayıs 4, 2009

Kütahya’nın Pirler Mahallesi’nde mülkiyeti Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne ait tarihi Karadonlu Camii ile Kadonlu Türbesi’nin duvarlarına, kimliği belirsiz kişi yada kişilerce sprey boya ile çeşitli yazılar yazılması tepkiyle karşılandı.

Tarihe yapılan saygısızlığın faillerinin mutlaka bulunmasını isteyen mahalle sakinleri, “Sabah kalktığımızda gece kendini bilmiz kişi yada kişiler cami ve türbe duvarına çeşitli yazılar yazdığını görünce şaşkına döndük. Yıllardır gerek yetkililer, gerekse mahalle sakinleri bu 2 tarihi yapıya adeta gözü gibi bakıyordu. Faillerin bir an önce bulunanarak adalete teslim edilmesini istiyoruz” dediler.

Polisin, cami ve türbe duvarına sprey boya ile yazı yazan kişi yada kişilerin yakalanması için çalışma başlattığı öğrenildi.

BU HABERİ OKUYUNCA İNSANIN AKLINA FETHULLAH GÜLENE AİT OLAN ŞU DİZELER GELİYOR:

Tarihi yağmaladı bir düzine talihsiz
Değerler altüst oldu mukaddesat sahipsiz

Nafi Güral TOBB Konsey Başkanı

Mayıs 4, 2009

Nafi Güral

Nafi Güral

4 yıldır Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği Konsey Başkanlığı’nı görevini başarıyla sürdüren Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası (KÜTSO) Başkanı Nafi Güral, tekrar TOBB Konsey Başkanlığı’na seçildi.

365 oda ve borsadan toplam bin 555 delegenin katıldığı Genel Kurul’da TOBB Konseyleri için yapılan seçimlerde Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği Konsey Başkanlığı’na 4 yıllığına tekrar Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Nafi Güral seçildi.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin Ankara’da gerçekleşen 64’üncü Genel Kurulunda TOBB Başkanlığı’na tekrar Rıfat Hisarcıklıoğlu seçilirken kongreye siyasetçiler yoğun ilgi gösterdi.Güral, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 12 bakanla katıldığı TOBB Genel Kurulu’nda, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile de sohbet etme ikmakını buldu.

KÜTSO Başkanı Nafi Güral’ın tekrar TOBB Konsey Başkanlığı’na görevine seçilmesi Kütahya şehir merkezinde ve ilçelerde sevinçle karşılandı.


İşte Örnek Simavlı!

Mayıs 4, 2009

Kütahya’nın Simav ilçesinde 55 yıldır ayakkabı tamirciliği yapan 79 yaşındaki Kamil Girgin, genç meslektaşlarına taş çıkartıyor.

Kamil Girgin
Kamil Girgin

Bağ-Kur emeklisi olmasına rağmen, ağır yaşam koşulları nedeniyle Ağdacılar Caddesindeki dükkanını çalıştıran Girgin, 55 yıllık meslek hayatında bir gün bile işini aksatmadığını belirterek, şimdiki neslin mesleğinden çabuk bırakıp işini çok çabuk terk ederek dükkanını kapatıp başka işler aramaya başladığını söylüyor. Bu gün ayakkabı tamirciliği yapanın yarın seyyar satıcı olduğunu vurgulayan Simav’ın 55 yıllık ayakkabı tamircisi Kamil Girgin, insanın mesleğini severek yapması halinde başarılı olabileceğine dikkat çekiyor.

Kendisinin mesleğine ve meslek kurallarına yıllardır sıkı sıkı bağlı biri olarak çalıştığını vurgulayan Girgin, şimdiki neslin yaptığı gibi meslekte değişik hünerler sergilemediğini ve bildiği klasik usullerden vazgeçmediği için müşterilerinin de kendisi gibi yaşlılardan oluştuğuna dikkat çekiyor. Evli ve beş çocuk babası Kamil Dede, üyesi olduğu Ayakkabıcılar Odasından yıllar önce aldığı onur belgesini dükkanının en güzel köşesinde sergilemekten de büyük onur duyduğunu belirtti. Girgin sağlığı elverdiği sürece dükkanında çalışmaya devam edeceğini kaydetti.

iha

Dağardı Yolları

Mayıs 4, 2009

Buradan öncelikle bu imakanı tanıyan site ekibine  çok teşekkür ediyorum.  aşağıdaki siir sadece bundan önce ve sonra yaşanıcak olan yada yaşanmış acılara bir elçidir berki.  Şu an öncelikle yeni yönetime görevinde başarılar diler ve bu YOL DURUMUNU ELE ALMASINI bütün dileğimle ve bir çok dağardı ve merkez yolu olan simav yolunun da ele alınmasını tüm simavli yaşayanlar olarak simavli yöneticiler mizin de yerine getirmelerini arz ederim.

Çünki büyük bir sorun gece yolculuğunda yaşanılan sıkıntı ve aydınlatmalarının olmayışı kazalara ve doğabilecek hayvan ölümlerine açık bir tehlike oluşturmaktadır. keza gündüz içinde bu geçerli. Geçmiş senelere bakıldığında bir çok kaza gerçekleşmiş olup sonucunda fert ölümleri ve hayvan ölümleri maddi kayıplar gerçekleşmiştir. yetkilileri bir kez daha bu hassaiyeti göz önünde bulunduracaklarından dolayı teşekür ederim..

gözlerim kapanmadan önce yoldaydım
damperli bir kamyon kadar gürültülü
ve bir o kadar sabırlı…
bir menzil bir başka menzile,
bir kilometre başka kilometreye değiyordu
kalbimden acılı şarkılar geçiyor,
sigaramın dumanı akşamla gülüşüyordu
yoldaydım…
kirli beyaz gömleğimin üstünde yağ lekeleri,
arka dörtlüde şöför ismetin hayar hikayeleri,
bir keskin viraj korkusunda,
hükmünü yitirmiş bir limon kolonya ferahlığında,
kısa ve soğuk ihtiyaç molalarında,
bir kasaba otogarında,
zigana geçidinde
başım camda sarsılarak uykudaydım,
öyle dardaydım,
yoldaydım…
o türkülerdeki, o ağıtlardaki,
o fırata kaptırılan gelin gibi hoyrattaki,
o aşılmaz, o varılmaz, o kahbe,
o yalan sevgili,
o rüya gibi
yoldaydım…
bir aşka gidecektim,
gece yarısı yeni bir şehre inecektim,
ellerim cebimde olucaktı,
kalbim avuçlarımda,
üşüycektim…
sen belki, belki sen
cesur turizmin yazıhanesinden,
apollo magius patinaj çekerken,
hayal meyal görecektin beni…
orası burası sökülmüş bir valiz elimde,
yanımda senin için topladığım üzümlerle dolu bir sepet,
ağzımda bulantıyı geçiren nane şekeri,
cebimde muavinin ikram ettiği gofret,
dudağımda yarım bir şarkı,
yüreğimde sadece hasret,
sadece cesur, sadece menzil,
sadece…
cümleten geçmiş ey olsun yolcular
yine bekleriz,
yine gideriz,
yine severiz birbirimizi…
geçmiş olsun ey yolcular!
sizin yolunuzun bittiği noktada bizim yolumuz başlar.
gidin,
yatın şimdi,
ya da buluşun sevdiklerinizle..
birbirinize öyküler anlatın;
kaptan uyuyordu diyin,
acılı şarkılar dinliyordu diyin,
çok sigara içiyordu,
gülmüyordu diyin,
geçmiş olsun ey yolcular!
hadi gidin
hadi siz gidin
hadi biz de gidelim ismail
bak arkaya yakayım dörtlüleri
havalı bir korna,
güzel bir manevra,
hoşçakal otogar!
merhaba yollar ve bahar,
yamalı asvaltlar,
merhaba hendekler, dereler, şarampol,
merhaba rüyalar, ecel,
merhaba hakkı bulut,
nane şekeri, kolonya, çokoprens
ve diğer herşeyler…
merhaba yol
yoldayız…
hayırlı yolculuklar,
hayırlı rüyalar,
gece kuşları, fren sesi,
koşarak karşıya geçmeye çalışırken parçalanan sincap,
fırlayan tekerlek, devrilen otobüs,
gazete kağıdıyla örtülen firmam, örtülen ömrüm, sermayem, karanlığım…
o zaman ben uykudaydım,
dardaydım,
yoldaydım…

İBRAHİM SADRİ


Ahmet Davutoğlu ve Yeni Türkiye

Mayıs 4, 2009

ahmetdavutoglu

Türkiye olarak geçen hafta çok önemli bir gelişmeye tanık olduk. 2003 yılından beri iktidarda olan Ak Parti yönetimi Dış işleri Bakanlığı görevine parlamento dışından birisini, Ahmet Davutoğlu’nu getirdi.

Ahmet Davutoğlu’nun kim olduğunu dilerseniz bir Arap Gazetesinden dinleyelim.

“Davutoğlu, Türkiye’nin dış politikada aktif olarak uluslararası arenada önemli roller oynamasını sağladı. Ortadoğu barışının gerçekleşmesi için büyük çaba harcadı. İsrail ile Suriye arasında yapılan mekik diplomasisinde 4 tur çok önemli görüşmelerin yapılmasını sağladı.”

Prof. Dr. Sabahattin Zaim

Prof. Dr. Sabahattin Zaim

Ahmet Davutoğlu kendisine has Osmanlı rüzgârıyla göreve geldi. Görevi alır almaz yaptığı ilk konuşmada ise önümüzdeki döneme mührünü vuracak Yeni Osmanlı Anlayışının sinyalini verdi.

Konuşmada, Osmanlı İmparatorluğu’nun Sınırlarını Çizerek, Türkiye’nin Balkan, Kafkasya, Karadeniz, Ortadoğu, Akdeniz, Hazar ve Etkileri İtibarıyla Körfez Ülkesi Olduğunu Vurguladı. Davutoğlu, “Bütün Bu Bölgelerde Türkiye, Düzen Kurucu Ülke Rolünü Üstlenmek Durumundadır” Dedi.

Hiç çekinmeden diyebilirim ki Ahmet Davutoğlu gelecek adına ümitlerimi yeniden canlandırdı. Zaten hiç ölmeyen Cihan Hâkimiyeti mefkûremiz onunla şahlanacağa benzer. Farkında mısınız bilmiyorum ama gelecek nesillere gururla örnek göstereceğimiz devlet adamlarının sayısı giderek artmakta.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün hocası Prof. Dr. Sabahaddin Zaim’i maalesef geçtiğimiz senelerde kaybetmiştik. Neyse ki şimdi onunla aynı ruhu paylaşan bir diğer Profesör, Ahmet Davutoğlu, Türkiye’nin dış politikasına yön verecek.

Yazımı Yeni Dışişleri Bakan’ımızın sözleriyle bitirmek istiyorum:

“Bütün bu bölgelerde Türkiye, düzen kurucu ülke rolünü üstlenmek durumundadır. Bizim sadece 70 milyonu temsilimizin ötesinde her Türk’ün bulunduğu, geçmişte bu topraklarla her türlü irtibatı sürdürmüş olan bütün topraklara tarihi bir borcumuz var. Bu borcumuzu en iyi şekilde yerine getirmek durumundayız. En önemli değişim, kriz odaklı bir yaklaşımdan vizyon odaklı bir yaklaşıma geçmektir. Artık Ortadoğu, Kafkasya, Avrupa Birliği, Avrupa konularında Türk vizyonu vardır. Sadece krizlere tepki veren bir ülke değil krizleri olmadan fark edebilen, etkin bir şekilde müdahale edebilen, etrafında düzen kurucu bir ülkedir Türkiye.”